5 Şubat 2011 Cumartesi

Kardeşler Birbirine Benzer

             Öncelikle;Beşiktaş’ın sahada yapması gereken şeyleri Karabük yaptığı için bu başlığı kullandım.

Maç taraftarların iki takımı da tribüne çağırmasıyla çok güzel bir şekilde başladı.Kartal adına ilk 5 dakika da bir o kadar iyiydi.Sonrasında Karabük kendine geldi.Ayağı yere basarak oynamaya başladı.Maçın en özet öyküsü buydu.
            
         Yukarıda görüldüğü gibi başladı oyuna Beşiktaş.Schuster tam anlamıyla Nobre’den Alex yaratmaya çalışıyor bu düzenle.Klişe ve sevmediğim bir laf olacak ama “Nobre bir Alex değil.”Hatta daha da ileri gidiyorum kadroda Erhan Güven ile birlikte o mevkide top dağıtmasını bekleyebileceğiniz son futbolculardan biridir Nobre.Topu ileri yıktığınızda ve sürekli ön bölgede oynayarak karambol yaratırsanız o zaman Nobre o bölgede iş yapar.Bu karambol oyununu oynamak için de top sürekli ayağınızda olmalı ve oyunu kanatlara indirgemelisiniz.Ancak bugün Beşiktaş sahada neleri yapmadı dersek başta bunları sayarız ilk yarı itibari ile.Defalarca yazdığım bu takımın olmazsa olmazı şok-pres bir kez dahi uygulanmadı.Bu işin üstadı olan Almeida bile o alışıldık deparlarını maç boyunca yanılmıyorsam toplam üç kere attı.Fernandes, Guti’nin yokluğunda top dağıtıcılığı üstlenecek kişi olarak gözümüzde beliriyordu.Bunu yapamamasının nedeni ortasaha düzeni ve topla oynayan tarafın sürekli Karabük olmasıydı.Ne zaman Fernandes bir insiyatif alsa takım o zaman tehlikeli hale geliyordu.Schuster’in anlam veremediğim kadro seçimi; GBB maçındaki ortasaha düzenini bozması oldu.Bu Fernandes’i doğal olarak kötü gösterdi.Fernandes Nobre’nin pozisyonunda başlasaydı ve geride Necip seçmi yapılsaydı ileriye çok daha rahat çıkılabilirdi.Ernst profösyenel futbol hayatının en kötü performanslarından birini sahaya koydu.Top kayıpları Delgado’dan halliceydi.
            
         Karabük ilk yarıda inanılmaz gol fırsatları kaçırdı.İşin garibi beklenenin aksine o pozisyonların çoğunda Emenike yoktu.Gerçi Emenike işini oldukça iyi yerine getirdi.Toraman gibi bu ligin standartlarında bir stoper için hızlı sayılabilecek biri bile onun yanına yaklaşamıyordu.Güç,kuvvet,hız,pozisyon bilgisi üst düzey.Bitiricilik kötü olmamakla beraber çok üst düzeyde değil.Emenike rahatlıkla büyük takımlarda oynayabilecek yetenekte.O Youla gibi olur dediğinizi duyar gibiyim.Youla boş kaleye gol kaçıran bir santrafordu ve oyun bilgisi kısıtlıydı.Emenike ise tam tersine ofsayta bile zar zor yakalanıyor.Ancak tek handikap Lig Tv spikerlerinin defalarca tekrar ettiği gibi 13 golünün 12si defansın ardına atılan toplardan geliyor bu durumda akıllara Güiza realitesinin getiriyor.
            İkinci yarı daha derli toplu bir Kartal vardı; ancak yine de gol yendi.Bus eferde sazı eline Simao aldı aynı kanattan üst üste yaptığı ortalar sonuç verdi ve Deumi şanssız bir biçimde topu kalesine gönderdi.Bu dakikadan sonra Quaresma-Necip değişiklikleri oyuna tempo ve hareketlilik getirdi.Quaresma’dan ziyade Necip yaptığı top çalmaları ve aralara bıraktığı toplar ile gün geçtikçe nasıl geliştiğini bir kez daha gösterdi.Emenike-Toraman eşleşmesinin yerini de Emenike-Sivok eşleşmesi aldı.Neyse ki Sivok bu işi çok iyi kotardı.Son dakikalarda Karabük kalecisi Tomic ile ayakta kalmayı başardı.Trabzonspor maçını ve bu maçını 90 dk izleme fırsatı buldum Tomic’in gerçekten de refleksleri üst düzeyde.Yediği hiçbir golde ekstra hatası yok.
            
          Hakemi konu etmek istemiyorum ancak iki taraf adına da sonuca etki edecek kararlara imza attı.Hakemler yine tartışılmaya başlanıyor.Ne zaman hakemler tartışılmaya başlasa bu ligde ve milli takımda düşüş sergileniyor.hakemlerin artık iyi bir şekilde seçilmesi gerektiğini düşünüyorum.Cüneyt Çakır’ın yakaladığı ivmeyi devam ettirmeleri gerekiyor.Futbola darbe vurmaları değil.


NOT:Almeida’nın elde ettiği fırsatları Bobo yakalasaydı sonuç farklı olur muydu?Bence olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...