2 Temmuz 2012 Pazartesi

Sıka Sıka

İspanya... Kimilerine göre nefretlik, kimilerine göre ilahlık futbolun ta kendisi. Her şey bir tarafa dünkü şampiyonluk sayesinde dünyanın Brezilya ile birlikte en büyük futbol ülkesinin ilanı geliyordu. Üst üste böyle zorluk derecesi yüksek üç turnuvayı kazanmak hiç de kolay değil, herkes farkında. 


İspanya gibi diğer milli takımlarında başarılı olma şansları kulüp takımlarının verimliliği ile doğru orantılı olarak artıyor. Örneğin, Almanya'da Bayern, İtalya'da Juventus damgası vurulmuş takımlar vardı. Keza İspanya için de herkesin malumu; Barcelona...



Öyle ki Barcelona'nın hegemonyası İspanya'nın da şampiyonluklarında doğrudan etken oluyordu. Özellikle bu turnuvada Del Bosque'ye rağmen gelen şampiyonluk bunun en büyük göstergesi. Uzun uzun yeni bir değerlendirmeye kalkmayacağım. Sizi bunun temellerini -eğer isterseniz- görmeniz için iki farklı yazıya yollayacağım. İlki  La Masia'dan Önce O Vardı: JOHANN CRUYFF , ikincisi ise Futbolun Beşiği:La Masia adlı yazılarım. Kritik nokta İspanya futbolu adına bunların olmasına rağmen çeşitli dış faktörler de pek tabii mevcut. '92 Barcelona Olimpiyat Oyunlarını araştırmanız sırf bunun için bile yeterli. Plan ve programın üstünden hiçbir gelemez, en büyük göstergesi. 


Dün geceden sonra imkansızı başarmak için son bir basamak kaldı: 2014 Dünya Kupası. Konuşmak için çok erken ama İspanya yine güzel bir şekilde geliyor. 


Acısıyla tatlısıyla bir turnuvanın daha bitirdik. Ben de biraz ara verme düşüncesindeyim. Bu süreç boyunca yazılarımı okuyan ve turnuvayı benim bakış açımla takip eden herkese sonsuz teşekkürler. Yeni sezonun yeni umutlar getirmesi dileğiyle.


Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...