Biraz değişiklik yapalım istedim. 2011-2012 sezonu La Liga açılış maçı ile başlıyoruz yazımıza. Maçın adı Sporting Gijon- Real Sociedad.
Ev sahibi Gijon yeni stadı ile sezona başlıyor. Güzel de bir stad olmuş. Bizi kıskandıracak nitelikte. Real Sociedad da teknik direktörlük değişimi yapıp sezona başlıyor. Fransız Philippe Montanier ile 2 yıllık kontrat yaptılar. Yerinde bir değişim olduğunu söyleyebiliriz.
Gelelim kadrolara. Daha doğrusu ön plana çıkanlara. San Sebastian ekibinden başlayalım. Kadrolarına Vela ve Mariga gibi “büyük takım” görmüş iki isim kattılar. Kesinlikle faydaları olacaktır. Bugün Vela sahadaydı. Mariga ise sakatlığı nedeniyle görev alanında yoktu. Açıkçası Vela gibi çok güvenilen genç yeteneği buralarda görmek ilginç geliyor. Hele ki o muhteşem U17 Dünya Kupası performansından sonra… Hatırlayacak olursak Vela ve Dos Santos Meksika’ya inanılmaz katkılarda bulunmuş ve kupayı kazanmalarını sağlamışlardı. Şu anda ikisi de yokları oynuyor dersek yanlış söylemiş olmayız. Sociedad’da Xabi Prieto’yu göz ardı etmek olmaz. Böyle bir yetenek nasıl olurda –tabiri caizse- buralarda sürünür gerçekten irdelenmesi gereken bir konu. Ülkemizde üç büyüklerde çok rahat 11 oyuncusu olabilecek nitelikte bir isim kendileri… Sporting’e gelecek olursak ilk bakışta Eguren ve FM efsanelerinden biri olan Trejo dikkatleri çekiyor.
Maç başladığı andan itibaren Sociedad’ın Gijon’dan üstün olduğunu net bir şekilde anlayabildik. Ancak Sociedad’da Gijon’da bu ligde tutunması kolay olan ekiplerden olmayacak buna daha ilk maçtan kesin gözüyle bakabiliriz. Birbirlerine taktiksel anlamda üstünlük kurabildi mi diye soracak olursanız kesinlikle hayır derim. Ancak Sociedad’da kaliteli ayak sayısı daha fazla. Maç içinde Gijon’da sadece De Las Cuevas parladı. Gerçekten sağ ayağına hakim bir oyuncu. Bütün duran toplar onda. Gijon onun ayağına bakıyor dersek yeğdir. Bu maç sayesinde De La Cuevas radarıma takılmış durumda. Bakalım nasıl bir gelişim gösterecek 25 yaşındaki oyuncu.
Orta saha mücadelesi şeklinde geçen mücadele sonucu 35. dakikada ilk defa organize bir pas ağı yapan Sociedad; Aggiretxe ile şık bir kafa golü buldu. Sociedad’ın bu dakikadan sonra çok daha rahat oynadığını söyleyebiliriz. 65.dakikada ikinci kez usta işi paslaşmalar yapıp yine Aggiretxe’nin kafasından golü bulup daha da rahatladı Sociedad. Ancak 2 dakika sonra Carlos Martinez bir penaltı “yaptırdı” ve topun başına o çok beğendiğim De Las Cuevas geçti. Nitekim golü de şık bir vuruşla hanelerine yazdırdı. Bu dakikadan sonra Gijon’un daha atak olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Maç normalinde ilerledi. Bitime 2 dk kala da ev sahibi ekipten Lora kırmızı kartı gördü. Maç da 2-1’lik Sociedad üstünlüğüyle sona erdi.
Bu maçın önemi nedir benim için? Şudur: San Sebastian’dan çıkan alt yapı mahsülü gençler 2-3 yıl içinde tekrar atağa geçecekler. Nihatlı Kovacevicli Sociedad’ı unutmadınız umarım? Kazanan her zaman alt yapı olsun diyorum ve Sociedad’ı tebrik ediyorum.
NOT: Xabi Prieto’ya saygılar, De Las Cuevas’a da sevgiler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder