24 Mart 2012 Cumartesi

Gerilla

Geçen haftaki derbinin ardından bu hafta Trabzonspor ile karşılaşacak olan Galatasaray’ın puan kaybetme ihtimalini düşünen Fenerbahçe ile bir türlü istediği çizgiyi yakalayamayan Bursaspor karşılaşıyordu. Artık sayamadığım “seyircisiz” oynanacak maçlardan biri olacaktı Şükrü Saracoğlu’ndaki mücadele.

Aykut Kocaman bu hafta sürpriz yapıp Gökhan Gönül ve Emre Belözoğlu’nu yedek soyundurarak mücadeleye başlatıyordu takımını. Bursaspor ise sonunda oturttuğu defans hattına bir de Pinto ile forvet hattını da sağlamlaştırarak klasikleşmiş düzeniyle sahadaki yerini alıyordu. Ertuğrul Sağlam için söylenebilecek ufak tefek şeyler varken Aykut Kocaman için hatırı sayılabilecek kalınlıkta bir kitap yazılabilir. Sadece şu oyuncu tercihleri ve takım üzerindeki hamleleri hakkında. Futbolda kumar diyebileceğimiz durumlardan birisi.

Başlangıç ile birlikte oyunun sıkışması hemen hemen aynı zamana denk geldi. Bursaspor ilk toptan itibaren Fenerbahçe’nin solunu kendine mesken olarak seçmişti. Buna binaen Fenerbahçe de kendi solunu kullanma çabasındaydı. Sürekli Stoch-Basser ikilisi arasında geçen bir mücadele yaşandı diyebiliriz. Daha sonraları ironik bir şekilde Fenerbahçe’nin tehlikeleri sağ kanadın kullanıldığı zaman aralıklarında gelmeye başladı. İşte bunu gören oyuncular da bu sefer kendi sağ kanatlarını etkin kılma çabasına giriştiler. Hatırı sayılabilecek tehlikeler de yarattılar doğrusu. Tam da işler sarpa sarmışken Alex’in atmış olduğu gol Fenerbahçe için adeta hayat öpücüğü oluyordu.

İkinci yarı başladığında Fenerbahçe tipik öne geçiş taktiğini uyguluyordu. Vur, kaç… Geriye yaslanan takım Galatasaray derbisinde olduğu gibi top yapamamaya başladı. Aynı zamanda Bursaspor’un önde presi gelince işler bu kez ciddi anlamda kötü gitmeye başladı. Sürekli hale gelen ikinci bölge top kayıplar takım adına tehlike oluyordu. Dakikalar ilerledikçe düşen orta sahanın etkisiyle defans hattı daha da çok hata yapmaya başladı. Şansın da Fenerbahçe’nin yanında olması neticesinde Bursaspor istediği golü bir türlü Fenerbahçe ağlarına gönderemedi.

Fenerbahçe hayrını görebileceği bir üç puanı yine çok kötü bir oyunla hanesine yazdırıyordu. Fenerbahçe’nin sorunları olduğunun hepimiz farkındayız. Fenerbahçe’nin saha içinde problemlerinin olduğunun da farkındayız. Gelgelelim Fenerbahçe’yi futbol branşında yarıştan kopmak üzere bırakan etkenin bu sorunlar değil de Aykut Kocaman olduğunun da farkındayız ya da en azından kendi adıma konuşayım. Aykut Kocaman’ın ne kadar önemli bir figür olduğunu anlatmaya gerek yok lakin her geçen gün bile bile lades dedirtecek şeyleri yapıyor. Derbi sonrası yazımda da belirttiğim gibi Carlos Carvalhal’den bile beter oyun hamleleri var.

Bursaspor vasat bir şekilde geçirdiği sezona vasat bir parça daha eklemiş oldu. Onlar için sezon sonu nerede olacakları sorusu önem arz ediyor. Eğer beşincilikte kalırlarsa kendilerini başarılı saymamaları için hiçbir neden yok. Fenerbahçe ise Aykut Kocaman’a rağmen Play-Off’larda nereye gidecek? Bu sorunun cevabını hepimiz göreceğiz.

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...