3 Mart 2012 Cumartesi

Bir Düşüş Bir Çıkış

Fenerbahçe-Gençlerbirliği... Biri şampiyonluk yarışından kopmamak için son çırpınışlarını yaparken diğeri de Play-Off için varını yoğunu ortaya koyuyordu. Genel anlamda iki takım da sürekli iyi futbol oynamaya çalışan ekipler. E bunları söyledikten sonra güzel bir oyun beklemek de hakkımız oluyor tabii.

İki teknik adam da ideal on birleri ile takımlarına sahadaki yerlerini aldırtıyordu. Fenerbahçe açısından klasikleşmiş olan Kadıköy oyunu tekrir etti ve baskılı şekilde oyuna başlandı. Neticesinde Stoch'un mükemmel golü geldi. Gerçekten enfes bir vuruştu. Klişe olacak ama Gençlerbirliği'nin bütün planları bozulmuş oldu böylece. Ardından Fenerbahçe yine her zamanki gibi geriye yaslandı. Bu fazla sürmedi. Baroni ve Emre'nin topa hakim olmaya eğilim göstermesi işlerine yaradı ve daha fazla ileriye gitmeye başladılar. İleride Sow'un mükemmel top paylaştırması neticesinde galibiyetin kapılarını açan goller geldi. Stoch her zamanki gibi soldan içeri kat edip golünü atarken skor da 3-0 idi.

İkinci yarı geriye yaslanarak çıkmayı tercih eden bir Fenerbahçe gördük. Gençlerbirliği'nin cılız atakları doğal olarak sonuç vermeyince mental açıdan oyundan kopan defansın hataları sonucu galibiyete giden golleri bir bir sıraladılar. Gençlerbirliği ise bu gollere direnç dahi gösteremedi. Takım olarak yokları oynadılar. Hurşut'un kişisel çabası penaltıyı kazandırdı.

Bu skorun çıkmasındaki etkenler nelerdi peki?
1.Fenerbahçe'nin top paylaşımını iyi yapması ve birçok oyuncusunun insiyatif alması.
2.Forvet bölgesine yapılan devre arası takviyesi Sow'un arkadaşlarını kısa sürede iyi tanıması ve topu doğru şekilde paylaştırması.
3.Gençlerbirliği'nin mental çöküşü ve hiçbir oyuncusunun oyuna adapte olamaması.
4.Fenerbahçe'nin özel bir şekilde 4-2-4 şeklinde defansif düzen alması.

Bunlar dışında oyunculara değinecek olursak Fenerbahçe'de Sow ile Stoch'u ayrı bir noktaya koyuyorum. Ziegler'i de atak katili olarak adlandırabilirim. Santos'un gerçek anlamda tırnağı olamaz. Diğer tarafa geçecek olursak açıkçası büyük beklenti ile gittiğimden mi bilemiyorum ama Soner'i bir türlü o belirli düzeyde göremedim. Aykut, Hurşut sürekli çabaladı. Biraz da Yasin'i ısırırken gördüm. Bütün takıma kötü dersek haksızlık etmiş de olmayız kesinlikle.

Fenerbahçe için önemli bir üç puandı. Galatasaray'a şimdiden bileniyorlar. Ankaragücü ile oynayacak olmak onlar için avantaj. Galatasaray'ı da yenerlerse biraz daha renk gelebilir. Gençlerbirliği ise bana göre bu mağlubiyetin altından kafa olarak kolay kalkamaz. Play-Off umutlarını da böylece askıya alır. Uzun zaman sonra bol gollü bir maç izlemek de güzel oldu açıkçası...

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...