27 Kasım 2013 Çarşamba

Ölüm ile Eş değer

Rusya'da oynanan Zenit St. Petersburg - Atletico Madrid karşılaşmasının ardından oynanan G Grubu'nun ikinci karşılaşmasında Porto, Estadio Dragao'da Austria Wien'ı konuk etti. Zenit - Atleti karşılaşmasının 1-1 sonuçlanmasının ardından grupta ikincilik hesabı yaparak sahaya çıkan Porto, Austria Wien karşısında istediği sonucu alamadı ve maç grubun diğer karşılaşmasına nazire yapan cinsten 1-1 sonuçlandı.

Paulo Fonseca eksiksiz biçimde çıktıkları karşılaşmada aşağıdaki gibi takımını dizdi. Klasikleşmiş oyun düzenlerini zayıf rakipleri karşısında devam ettirebildiler. Avrupa'nın elit sayılabilecek iki bekine sahip olmanın avantajını fazlasıyla kullandılar. Özellikle sol bek Alex Sandro'nun oyunu hakikaten fazlasıyla efektifti. Sürekli bindirme ve ortalarla forvetlerini besledi. Danilo da onun kadar olmamasına rağmen son derece etkin biçimde oynadı. Orta üçlüden Portekiz vatandaşlığına yeni geçen Fernando Reges göz dolduran performansını devam ettirdi. Buna karşın Steven Defour ve Lucho Gonzalez onun oyununa ayak uyduramadı dersek doğru olacaktır. Kanat organizasyonlarını bekleri sayesinde etkin kılan Porto, merkezden yeteri kadar etkinlik sağlayamadı. Rakip stoperleri döven ortalar yerine merkezi biraz daha etkin kullanabilseler kuvvetle muhtemel maç rahatlıkla koparılacaktı. Bu durumda etkili olan rakipten ziyade Defour ve Lucho'nun gününde olmamasıdır. Ön alanda santrafor Jackson Martinez bildiğiniz klasını devam ettirdi. Yardımcı forvetlerden Lica gayet olumlu işler yapsa da Josue bu ikiliye ayak uydurmakta zorlandı.

Menad Bjelica rakibi Fonseca kadar rahat biçimde takımını yayamadı. Özellikle Alexander Gorgon ve Florian Mader takım için önemli eksikler olacaktı. Yukarıdaki gibi sahaya dizilen Wien'in en büyük handikapı hücum aksiyonlarında sağ kanadı kullanmayı ön planda tutuyor oluşuydu. Alex Sandro'nun bu kadar etkili olmasının bir diğer sebebi de buydu. Türk asıllı Emir Dilaver ve Avustralyalı James Holland'ın orta alanda rakibin merkezden etkisiz olmasına karşın sık sık aciz duruma düştüğünü gördük. Fizik olarak iyi durmalarına karşın orta seviyede bir temponun hakim olduğu oyunda ağır kalmalarını açıkçası çok garipsedim. Genel itibari ile tecrübesiz ve yeteneksiz olmanın acısını çektiler diyebilirim.

Maç yüksek tempoda başladı. İlk on dakika iki taraf adına da topa sahip olma mücadeleleri ile geçilirken 11. dakikada golü savunmanın kaybettiği topu kazanan Kienast'ın uzaktan şutu ile Helton'u avlamasının neticesinde buldular. Amiyane tabirle golün verdiği gaz, onları oyunda bir süre daha tutacaktı. Fiziksel direnç gösterip Porto'nun rahat bir oyun sergilemesine engel oldular. Bu durum ilk yarım saatlik dilim boyunca sürdü. Lucho Gonzalez'in ara pasında kaleci ile karşı karşıya kalan Defour, Lindner'e takılırken merkezin önemini de bize ispatlayacaktı. Alex Sandro iyiden iyiye topa ısınırken, o kanattan üst üste ortalar gelmeye başladı. Wien stoperleri tarafından savuşturulan tepkiler yine de baskıyı azaltmaya yetmedi. Forvetin kanatları Josue ve Lica sürekli yer değiştirip rakip savunmanın düzenini bozuyordu. Özellikle Lica'nın sağ kanada geçtiği zamanlar orta yolu ile Jackson Martinez'e pozisyonlar oluşturuyordu. Austria Wien edilgen yapıya büründükçe yapabileceği en iyi şey olan kontra ataklara başvurdu. Kazanılan topları genellikle uzun yollayarak etkili olmaya çalıştılar fakat nafile.İlk yarı Austria Wien'in üstünlüğü ile geçildikten sonra Porto vitesi arttıracaktı. Baskıyı iyiden iyiye hissettirdiler. 48. Dakikada korner neticesinde oluşan karambolden Jackson Martinez ile gol çıkarıldı. Golden sonra bir beş dakika kadar bu tempoyu sürdürmelerine rağmen kendileri de sinecekti. İyice düşen tempo Porto adına aralıklı biçimde de olsa pozisyonlar getirdi. Özellikle 82. ve 90. dakikalarda Jackson Martinez'in kaleciye takıldığı pozisyonlar gecenin skorunu tayin edecekti: 1-1...

İki puanda kalıp ikili averaj neticesinde elenen Austria Wien'in teknik direktörü Bjelica son hafta iyi bir sonuç almak için ellerinden geleni yapacaklarını söylemesine rağmen Zenit'ten puan kapmaları zor görünüyor. Zenit'in olası galibiyet ile puanını dokuza çıkaracağını düşünecek olursak, Porto evinde bıraktığı iki puanı çok arayacak gibi görünüyor. Fonseca'nın işi hakikaten çok zor. Vicente Calderon'dan galibiyet koparsalar bile Austria Wien'e bağlı kalmak ölüm ile eş değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...