Taktik
Klasik 4-3-3'ü ile maça başlayacak olan Garcia'nın sıkıntısı eksikler olacaktı. Maicon, Gervinho ve Il Capitano Totti'siz bir dizilim yapmak zorunda olan Garcia, özellikle hücum hattında klasiğin baya bir dışına çıkacaktı. Marquinho ve zorunluluktan Boriello tercihlerini yapan Garcia, takımın gün geçtikçe olmazsa olmazlarından biri haline gelen Florenzi'yi de kenarda tutacaktı. Sannino ise 3-5-2'si ile Garcia'ya karşı durmayı hedefleyecekti.
Oyun
Maça hızlı başlayan Roma, baskıyı daha ilk dakikalarda kurmayı başardı. Özellikle Drame'nin savunduğu Chievo'nun sağından etkili ortalar ile pozisyonlar buldular. O kanat adeta S.O.S veriyordu. Buna karşın golün gelmemesi ve Chievo'nun da az da olsa topa hükmetme çabası birleşince baskı kırıldı. Özellikle sol kanattaki baskı da geçiştirilmiş oldu. Chievo, topa hakim olduğu dakikalarda Garcia Roma'sının artık karakteristik özelliği haline gelen olan alan daraltmalar neticesinde bir türlü efektif olamayacaktı. Bu durum karşısında çözüm yolu üretemeyen Chievo topu şişirmekte çareyi buldu. Santraforları Alberto Paloschi'nin sırtı dönük oyunu pek de iyi biçimde oynayamaması da bu topların direkt olarak Roma hücumlarına dönüşmesine sebebiyet verecekti. Bu gibi tekrarlar yaşandıktan sonra maça tam anlamı ile hükmetmeye başlayan Roma Chievo'nun maçta belki de en iyi yaptığı şey olan geride bekleyişini çözecek olan anahtarı bir türlü bulamadı. Set oyununda yaşanan sıkıntılar elbette ki Totti ve Gervinho ile doğrudan alakalıydı lakin Florenzi'nin o tamamlayıcı rolüne bir türlü soyunamayan hücum elemanları da bu sıkıntıların gizli sebeplerindendi. Bu dakikadan itibaren sahada Pjanic ile birlikte sorunları çözebilecek ilk isim olan Ljajic daha fazla insiyatif almaya başladı. Yaptığı garip tercihler de sanırım İtalyanca birçok küfür yemesine sebebiyet vermiştir. Ljajic üzerinden de sürekli bir verim alınamaması kalenin devamlı uzaktan şutlarla yoklanmasına sebebiyet verdi. Çanakkale geçilmezi oynayan savunma bunlara da izin vermedi. 58. Dakikada gelen Marquinho - Florenzi değişimi ise "Aklın yolu bir." dedirten cinsteydi. Kademeyi bir tık yukarı çıkaran bu hamle neticesinde gol de gelecekti. Florenzi'nin Ljajic ile alışverişi ve sonucunda Boriello'ya açtığı orta neticesinde gol geldi. Bu dakikadan sonra Chievo bırakın saldırmayı, hücuma çıkmakta zorlanmaya devam etti. Roma'nın tahakkümü onları fazlasıyla edilgen bir yapıya itmişti. Maç 1-0 kazanıldı ve rekor da gelmiş oldu.
Süregelen Yapı
Yenilmez diye nitelendirilebilecek, kalesinde sadece bir(rakamla 1) gol görmüş olan bu Roma'nın detayında neler var diye soracak olursanız naçizane şöyle sıralayabiliriz:
1. Kompakt Takım: Sahayı muazzam parselleyen ekip geride disiplinli bir biçimde bekleyerek rakibin işini kafadan zorlaştırıyor.
2. Alanı Kazanmak: Kompakt bekleyişi taçlandıran muhteşem bir alan oyunu mevcut. Parsellenen saha neticesinde, top hangi noktada olursa olsun baskı ile bezeli biçimde geri kazanılmakta.
3. Direkt Hücum: Kazanılan toplar özellikle orta alan oyuncuları ile birlikte rasyonel ve hızlı biçimde kullanılıp rakip kaleye gidilmeye çalışılmakta.
4. Il Capitano: Totti'yi sahte dokuz olarak sahaya süren Garcia, tabiri caizse onun hem etinden hem de sütünden yararlanıyor. İleri uçta gözüken Totti sürekli olarak takımın ona ihtiyacı olan yerde.
Sonuç
Rakiplerin ve özellikle bu yoldaki en büyük rakip sayılabilecek olan Juventus'un durumunu göz önünde bulunduracak olursak; buna bir de mevcut takımın kimyasını da katarsak Roma son şampiyonluğundan beri hiç bu kadar Scudetto'ya yakın olmamıştı.
Ufuk Tolga Aldırmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder