Kötü gidişata dur demenin vakti gelmiş de geçiyordu Beşiktaş adına. Bunun için sanırım en doğru takımlardan biri de ligin dibine demirlemiş olan Kayserispor olacaktı.
Slaven Bilic, Hırvatistan Milli Takımı'nda yardımcısı olan ve sezon başında Beşiktaş'ın ilgisinin malum olduğu Robert Prosinecki karşısında geçtiğimiz haftaki kadroyu karbon kağıdı ile eşleştirerek sahaya sürmüştü. Prosinecki de vatandaşına karşı farklı bir uygulamaya gitmemişti.
Taktik
Beşiktaş'ın oyun felsefesi zaman zaman sekteye uğramış olsa da hepinizin malumu. Pratik üzerinden gidelim. Hatlar yine mümkün olduğu kadar sıkışık tutulmaya çalışıldı. Rakip topa sahip olduğu zaman genel itibari ile kompakt bekleyiş düzeninden şaşılmadı. Belirli pozisyonlarda rakip stoperlere ve beklere basarak top yapılması engellenmeyen çalışıldı. Topa sahip olunup, mümkün olduğunca hızlı -tabii ki Gökhan Töre ve Manuel Fernandes ikilisinin topla olan seviyeli beraberliğine rağmen- çıkılmaya çalışıldı. Sıkıntıların baş gösterdiği noktalar da yine belirliydi. Atiba Hutchinson'ın göbekte olmadığı her karşılaşmada olduğu gibi pas oranı düştü. Ribaundların toparlanma süreci sadece Veli Kavlak'ın omuzlarında yük haline geldi. Bekleyiş düzeninde ve daha da önemlisi hücuma çıkışlarda orta sahada oluşan alan boşlukları doldurulamadı. Zaman zaman Kayserispor'un oyunu eline almasının birincil sebebi görebildiğim kadarı ile bu oldu. Üstüne bir de Veli'nin sarı kartı görmesi, işin tuzu biberi olacaktı.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanılan puan kayıplarını bir sebebi olarak da hücum hattını göstermiştik. O sıkıntılar belirli biçimde devam etmekte. Öncelikle Hugo Almeida'nın heyecanlı davranarak harcadığı net karşı karşıya fırsatları bir kenara bırakalım. Asli görevinin gol atmak olduğunun da farkındayım lakin oyunda kaldığı süre içerisinde -çıkışına sebep olan düşüş hariç- hücumdaki akışkanlığı bir nebze olsun sağladı. Yerine giren Michael Eneramo ise gole rağmen oyun bilgisi "kıtlığı" ile başa daha çok bela olabilecek gibi duruyor. Olcay Şahan, bir gol bir asistlik performans çizerken savunmadaki görevini de neredeyse eksiksiz yerine getirdi. İstatistiklere bakmadım lakin top çalmada takımda ilk üç içerisinde olması işten değil. Gökhan Töre ise durağanlık periyodundan henüz çıkabilmiş değil. Sallantıda gitmesi son derece normal fakat kenarda Kerim Frei'ın varlığını unutmamak gerek, yineliyorum. Kaldı ki son iki haftadır oyuna girişleri neticesinde özellikle hızı ile son derece fark yarattı. Kritik süreçte onu kullanma hakkı saklı kalmaktan çıkmalı.
Oyun
Beşiktaş'ın Bursa deplasmanındaki üç gollü muazzam galibiyetinden sonra başlayan puan kayıplarından daha can sıkıcı olan bir şey varsa o da rakiplerine kendisini teslim etmesiydi. Sürekli olarak rakibin kabına göre şekil alan ve edilgen yapısından çıkamayan Beşiktaş için bu hafta da öyle oldu. Geçen hafta oynanan Karabükspor karşılaşmasından tek farkı sanırım Olcay Şahan'dan gelen gol oldu. Dengede giden karşılaşmada Kayserispor'un özellikle kanatları ve duran topları kullanarak bulduğu pozisyonlar Tolga Zengin tarafından savuşturuldu. İkinci yarıya geçilirken Kayserispor baskılı başladı. Orta alanda Veli'nin sarı kartlı oluşu, Oğuzhan ve Fernandes'in yeteri kadar "koşmayışı" neticesinde bir türlü ayakta tutulamayan top, pozisyon olarak kalede görülüyordu. Bilic'in bunu görerek oyuna Gökhan Töre yerine Necip Uysal'ı sokarak verdiği tepki fazlasıyla yerindeydi. Fernandes ve Oğuzhan'ın bu dakikadan sonra kanatta dönüşümlü olarak oynaması da radikal bir hamle oldu. Dengeyi bulan ve hatta oyun üstünlüğünü tekrar alan Beşiktaş rakip sahada son vuruşları yapamadığı dakikalarda Michael Eneramo hamlesi geldi. Dakikalar ilerledikçe delici oyuncu eksikliği hissedilirken Kerim Frei hamlesinin de gelişi ile fiş çekildi. Önce Ramon Motta'nın bilardo oynayışı ve ardından Eneramo'nun takla atmasını sağlayan golü geldi. Skor: 0-3...
Sonuç
Beşiktaş'ın edilgen yapıdan çıkması için belki de bir galibiyet ile moralini toparlaması gerekiyordu, bunu göreceğiz. Gecenin siyah - beyazlılar adına karı sadece üç puan ile sınırlı kalmayacak. Yarın akşamki derbinin sonucunu bekleyecek olan Beşiktaş, haftayı fazlasıyla karlı kapatabilir. Açıkçası ihtiyaçları da var.
Ufuk Tolga Aldırmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder