Mourinho kibirine yenik düştü yine.
Barcelona’yı durdurmanın hatta yenmenin yolunu buldu diye düşünüyorduk oysaki.
Vazgeçti.
En büyüğüm dedi.
Yanılıyordu.
Hesaba katmadığı şeyler vardı.
Emek gibi, çalışkanlık gibi, ruh gibi, kazanma arzusu gibi, birbirine bir takım olgusundan daha farklı bir şekilde bağlanmış futbolcular gibi…
Bu doğaüstü futbolcu topluluğu vasatın da altındaydı bugün.
Tek yaptıkları şey inanmaktı.
Başardılar da. Yarısından çoğunu aldılar.
Sahadan sadece istediklerini alarak ayrılmıyordu bu takım.
Bizim de bazı şeyleri gözümüze sokuyordu.
Dünyanın en büyük teknik direktörü kavramını mesela.
Dünyanın en büyük futbolcusu kavramını mesela.
Tarihin en iyi takımı kavramını mesela.
Mesela futbolun sadece bir oyundan fazla olduğunun ete kemiğe bürünmüş halini gösteriyorlardı.
Bize de düşen tek şey kalıyordu tabi.
Santiago Barnebau’da Barcelona taraftarının bağırdığını haykırarak söylemek:
BARÇA! BARÇA! BARÇA!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder