Fenerbahçe camiasının şu son iki günde yaşadığı Alex olayı, maçta yaşanan Aziz Yıldırım'ın anons durumu ile çok başka boyutlara gidecek. Bu belli oldu. Camianın tutunacağı ve etrafında birleşeceği tek olgu da Fenerbahçe futbol takımı oldu, olacak. Bu süreçte takımın saha içi liderliğine soyunan ve haklı olarak da üstlenen isim Kuijt oldu. Muazzam bir iş ahlakına sahip olması da bu noktada haklı sebeplerden biri. İş ahlakından yola çıkarak gelmek istediğim nokta ise akranları ve vatandaşlarından farklı olarak bir futbol mentalitesine sahip olduğu gerçeği. Geçen gün internette dolaşırken bu bağlamda ufak bir röportajını da okudum. Röportaj İngiliz kaynaklı. Muhabir ya da gazeticiden gelen soru ise: "Bir forvet oyuncususun ancak neden bu kadar fazla koşuyorsun?" Cevap şu sıralar oynadığı oyun gibi muazzam: "Çocukken babam saatlerce balık temizlemekle uğraşırdı ve çok az bir para kazanarak eve dönerdi. Ben hayatımda en sevdiğim işi yapıyorum ve bana milyon dolarlar veriyorlar. Neden daha fazla koşmayayım ki?"
Biraz daha araştırma yaptım bu konu üzerinde. Yanılmıyorsam Simon Kuper'in Futbol Adamları kitabında Kuijt ile ilgili bölümünde de bu konuya değiniyor: "Katwijk'te taze balık, süt ve batı rüzgarlarıyla tüm çocuklar birer Dirk Kuijt'tır... Dünyanın en iyi futbolcuları orada yetişmiyordu. Kuijt da doğuştan yetenekli değildi. Çok çalışırlar; disiplinli bir yerdir.Çoğu golcü enerjisini gol için saklar, Kuijt ise kanatlara koşar, kendi yarı sahasında rakiplerle mücadele eder. Bir savunma oyuncusundan daha iyi savunmacı, bir kanat oyuncusundan daha fazla asistçi."
Açıkçası Kuijt'ın verdiği cevap dahil olay totalinde çok özel. Bize safsata gibi gelen "istediğin işi yap" cümleciği bu noktada arz-ı endam ediyor.
Maça gelecek olursak, Fenerbahçe zaman zaman zorlansa da net bir biçimde kazandı. Aykut Kocaman'ın doğru hamleleri olduğunu da belirtmek gerek. Gaziantepspor ise bireyselliğe dayalı bir oyun oynama peşinde. Geçtiğimiz yıllardaki Beşiktaş'ı hatırlatıyorlar.
NOT: Fenerbahçe'nin çokça beğenilen bu oyununun dahi Spartak Moskova'yı eleyecek düzeyde olduğunu düşünmüyorum. Umarım yanılırım.
Ufuk Tolga Aldırmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder