19 Eylül 2013 Perşembe

Komutan Mesut ve Kurmayı

Stade Veledrome'daki mücadele Marsilya'nın son dönemdeki akıl dolu hamleleri ve Arsenal'ın da yapmış olduğu Mesut Özil transferi ile çok daha dikkat çekici hale geliyordu. Şampiyonlar Ligi'nin en heyecan verici grubundaki bu mücadele, ilerisi için son derece büyük bir önem arz edecekti.

Saha içi dizilişleri aşağıdaki görseldeki gibi olan takımlar aslında bir iki değişim haricinde ideal diyebileceğimiz kadroları ile sahaya çıktılar. Açıkçası maç beklendiği gibi başladı. Tempolu oyun, savunmayı düşünen ve buna paralel olarak kompakt biçimde bekleyen, hızlı hareket etme çabasındaki ekipler... İki takım da ayakları yere basan oyunu ile zaten bilinirken maçın bu şekilde seyretmemesi ihtimal dahilinde değildi. Buna karşın dakikalar ilerledikçe Marsilya işini daha da sıkı yapmaya başladı. Özellikle Mathieu Valbuena ile birlikte Bacary Sagna'nın savunduğu kanata yapılan baskı fazlasıyla işledi. Kilit nokta kompakt bekleyişin yanında alanı iyi daraltıp pas kanallarını pasifize etmekti. Bunu iyi becerdiler. Savunmadaki duruşları ile birlikte Arsenal iyice devre dışı kalıyordu. Buna karşın Gunners'ın yapabildiği tek hamle -ki o hamle işlerine gelebilecek en iyi opsiyondu- rakip sol bek Jeremy Morel'in üzerine oynayıp, Theo Walcott ile top kaçırmaktı. Bunu birkaç kez iyi biçimde deneme fırsatı buldular. Özellikle kanatta oynayan Jack Wilshere'ın içe kat edip onun önüne attığı toplar bunun en güzel örneği olacaktı. Bir şekilde bu atakları savuşturan Marsilya için en büyük sıkıntı bir türlü tabelaya oynayamıyor oluşlarıydı. Valbuena'nın efektif oyununa ayak uydurması gereken birincil adam Dimitri Payet ve ikincil adam Andre Ayew iken bu ikilinin yeterli sorumluluğu alamaması neticesinde devreye giren orta ikiliden Gianelli Imbula da bir yere kadar etki edebildi. İlk yarı golsüz beraberlikle geçilirken Marsilya'nın alttaki ikinci şablondaki dizilişi disiplin ile uygulaması özet niteliğinde olacaktı. Orta alanda özellikle Mesut'a soluk aldırmayan Imbula-Romao ikilisi ile Payet-Fanni ikilisinin önünde başarı ile duran Gibbs ilk yarıda maçın kaderine etki eden isimler olacaklardı.


İkinci yarı daha tempolu ve pozisyon anlamında iki taraf adına da daha olumlu biçimde başladı. Mesut'un insiyatif alması ile Arsenal orta sahası toparladı. Topu ayağında ilk yarıya oranla daha rahat biçimde tutan Arsenal Mesut'un başlattığı akınlar ile pozsiyonlar bulup Mandanda'ya takıldı. Bu sırada ilk yarının aksine kanatlara deplase olan Gignac -yine Sagna'nın kanadı- Ayew'a alan yaratmış oldu. Bu alanı birkaç kez kullanabilen Ayew gerekli vuruşları yapamadı ve Marsilya'nın var olan üstün oyunu tabelaya yansıyamadı. Dakikalar geçtikçe boşluklar bulmaya başlayan Arsenal, geliyorum diye bağıran Morel'in hatası neticesinde Walcott golü buldu. 

1-0'dan Sonraki Oyun

Marsilya doğal bocalama evresini kolay atlatıp eski disiplinine geri döndü. Mümkün olduğunca alanı daraltıp Elie Baup'un başlangıç planına sadık kalmaya çalıştılar. Bu kez engel baş göstermeye başlayan fiziki düşüş olacaktı. Nitekim Baup hamleyi Payet'i çıkarıp kardeş Ayew'u alarak yaptı. Bu hamle yetmeyince Florian Thauvin Imbula yerine oyun sahasına girip Marsilya'yı Romao'nun ortada tek kalacağı sisteme iteleyecekti. Ardından Arsene Wenger'den gelen Walcott-Nacho hamlesi oyunu tutma planının da bir parçası olacaktı. Wilshere da bu hamle sonucu ters kanada geçti. Marsilya gerekli etkiyi yaratamayacak ve 84. dakikada gelecek olan Ramsey'in golüne engel olamayacaktı. Flamini-Miyaichi ve Valbuena-Khalifa hamlelerinden sonra gelecek olan Jordan Ayew'un penaltı golü neticesinde nihai sonuç oluşacaktı: 1-2...

Perspektif

Maç içinde gerekli efektif oyunu oynayamamasına rağmen Mesut'un Gunners'a mental olarak bir eşik atlattığını görmezden gelmek pek mümkün olmayacak. Özellikle skor avantajı ele geçirildikten sonra sahada koskocaman bir futbol aklının var olduğunu her hareketi ile bağırdı. Arkadaşlarının saygısını şimdiden kazandığını da görebildik. Bunun yanı sıra transferi Mesut kadar sansasyonel etki yaratmaması doğal olan fakat saha içindeki "ağabey" rolünü üstlenen Flamini ise tam anlamıyla Mesut'un kurmayı rolünde. Bu ikili ile muazzam bir perspektif kazanan Arsenal, birçok kesimi yanıltacak gibi görünüyor.

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...