20 Haziran 2013 Perşembe

Super Heroes

Malumunuz, ülkemizde yarın başlayacak olan U20 Dünya Kupası'na katılan birbirinden güçlü ülkeler mevcut. Kendi adıma şanslı olduğum nokta İstanbul'da en güçlü ikisini izleyebilmek olacak. İspanya ve Fransa...

İlerleyen günlerde eleminasyon sistemi izin verirse(karışık bir sistem mevcut, açıkçası açıp bakmadım bile) bu iki ülke finalin en güçlü adaylarıdır diyebiliriz. Küçüklüğümden beri İspanya milli takımını çeşitli sebeplerden ötürü tutmam ve son yıllardaki başarıları sayesinde bu durumun taçlanmasına rağmen bu kez Fransa diyorum. Muhteşem bir kadro ile geliyorlar. İlerleyen yıllarda über noktalara ulaşabilecek isimler mevcut. Öyle ki bu isimlerin birkaçı tarihe geçecek duruma dahi gelirse şaşırmayacağım. Açıkçası bu kupaya dair beni en çok heyecanlandıran da son zamanlarda yakından takip etmeye başladığım ve sürekli "kovaladığım" Fransız futbolunda yakından takip ettiğim isimlerin mevcut olması. Tek tek tanıtmak çok uzun ve sıkıcı olacaktır o yüzden böyle bir yol seçtim(Bu aralar süper kahramanlara fecii sardım da).

Alphonse Areola:

Paris Saint-Germain'li oyuncunun yakın zamanda Paris temsilcisinin kalesini devralacağı kulislerde konuşuluyor. Şüphesiz ki önündeki en önemli sınavlardan birisi bu turnuva. Fantastik Dörtlü'nün beyin takımı da diyebileceğimiz Reed Richards nam-ı diğer Mr.Fantastic



Lucas Digne:

Lille'in sol beki Digne, tartışmasız biçimde kendi jenerasyonunun en iyisi. Hakikaten üst seviyede oynayan bir genç olmasına rağmen futbolu oturaklı hale gelmeye başladı dersem abartı saymayın. Çok farklı bir isim. Adını farklı durumlar olmadığı sürecek çok fazla duyacağız. Daha şimdiden 20 milyyon Euro'ya Paris Saint-Germain'e geçeceği konuşuluyor. O evrenin en güçlü adamı. Gümüş sörfçü...



Kurt Zouma:

Lucas Digne gibi çok farklı bir isim daha. St.Etienne'de futbolunu olgunlaştırıyor. 18 yaşında 28 yaşındaki çoğu futbolcudan daha iyi bir fiziğe sahip. Ali Ece Ağabey'in nitelendirdiği gibi "18 yaşında 18 takım istiyor.". Dahası da isteyecek. O Batman olmayı hak ediyor.



Samuel Umtiti:

Olympique Lyon'da yerini söke söke aldı. Önünde uzun bir yol var lakin kalitesini Tottenham'a attığı golden dahi anlayabilirsiniz. Partneri Batman'in "sidekick"i Robin...



Dimitri Foulquier:

Kadronun tamamlayıcı parçalarından biri olacak. Belki çok göz önüne gelmeyecek ama görevini de iyi bir biçimde yapacak. Rennes'in sağ beki... Bretonya takımının bende yeri ayrıdır. Sırf bu sebepten özel bir sempatim olan Hellboy'u da ona adayabilirim, adadım bile.



Jordan Veretout: 

Nantes'ın defansif orta sahası... Onu iki sezon önce birkaç defa izleme şansım oldu. "Aklıyla savunma yapan isimlerden" diye bir not almışım. Nantes'ın forma rengi olan yeşilden de etkilenerek "Green Arrow" diyoruz.



Geoffrey Kondogbia:

Akıl ve özel yetenek... Sanırım Sevilla'nın yıldızı için en güzel betimleme şu üç sözcük olurdu. Akıllara gelen ilk kahraman sanırım Iron Man olur. Tony Stark...


Paul Pogba:

Kaptan denince akla hemen onun adı gelir: Captan America!



Florian Thauvin:

Daha önce hakkında uzun uzadıya bir yazı yazmıştım. O benim gözümün bebeğidir dersem yeri olur. Şaka bir yana çok özel bir adam. Hem karakter hem de yeteneği çok farklı noktalarda. Bu turnuvanın "en iyisi" olabilir. Hatta açık oynuyorum, sakatlık ya da Fransa'nın sürpriz biçimde elenmesi dışında "en iyi" seçilecektir. Onun bendeki karşılığı tek: Superman!



Jean-Christophe Bahebeck:

Paris Saint-Germain'in geçen sene Troyes'a kiraladığı haşarı çocuğu. Bu yıl da Valenciennes forması giyecek. Kariyeri ne yönde ilerler kestirmek güç lakin önemli bir potansiyele sahip. Wolverine!



Yaya Sanogo:

Arsenal'ın çiçeği burnunda transferi, Football Manager'ı düstur olarak benimseyenlerin büyük "aşkı"... Yer vermezsem olmazdı: The Hulk!


Süper kahramanlar umarım beni yanıltmaz. Türkiye'deki büyük destekçilerinden biriyim. Bizim çocuklardan sonra tüm iyi dileklerim onlarla. Haydi bakalım.

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...