18 Ocak 2013 Cuma

Onlar Şimdi Nerede? #1


Daha önce tanıdığımız, bildiğimiz yüzlerin şu an nerede oldukları zaman zaman kafama takılmıyor değil. Geçen gün Beşiktaş’ın 100.Yıl kadrosunu düşünürken birden aklıma Zago düştü. Temiz kalbimden midir bilemem, internette dolaşırken Zdenek Zeman’ın Roma’daki yardımcılarından biri olduğunu okudum. Ben de bu tarz oyuncuları, antrenörleri bulup yazayım dedim. Buna paralel, malum FIFA U-20 Dünya Kupası bu yıl ülkemizde organize edilecek. Biraz araştırma yapayım dedim. Önceki turnuvalarda en iyi oyuncu ödülünü alan isimlere baktım. İlginç isimleri görünce bunu FIFA ve UEFA’nın genel turnuvalarına yayayım dedim. Aşağıda önce sezon sonra kazanan ülke ve hemen ilişiğinde de turnuvanın oyuncusu seçilen futbolcuyu göreceksiniz.

Önce UEFA U-19. Daha önce U-18 olarak organize edilen organizasyon için düzenleme yapılmış ve 2001-2002 sezonundan itibaren de U-19 olarak düzenlenmişti.

2001-2002/İspanya/Fernando Torres: Oslo’da seyirci rekorunun sahibi olan finalin belirleyici adamıydı. O zamandan beri neler becerdiğini benden daha iyi biliyorsunuz El Nino’nun. Efsaneler arasına adını şimdiden yazdırdı.

2002-2003/İtalya/Alberto Aquilani: Aquilani hem eleme turu hem elit turda hem de turnuvada İtalya’nın bir numaralı ismi olur. Roma’daki kariyerini Avrupa’nın elit takımlarında devam ettirme başarısını gösterdi. Sakatlık mereti onu bulmasa belki de daha fazla ismini duyabileceğimiz bir isimdi.

2003-2004/İspanya/Juanfran: Real Madrid alt yapısından yetişen Juanfran’ı aslında hepimiz yakinen tanıyoruz. Şu an Atletico Madrid’in kadrosunda yer alıyor. Atleti’den önce Espanyol ve Osasuna’nın da formasını giydi. İstikrarı göze çarpmasına rağmen bana kalırsa istenilen seviyeye gelemedi. Geçtiğimiz yaz yapılan Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olan kadronun da bir parçasıydı.

2004-2005/Fransa/Abdoulaye Balde: İkinci lig futbolcusu olmaktan öteye gidemedi.  Bir dönem Birleşik Arap Emirlikleri’ne de yolu düştü. En düşük profilli “en iyi oyuncu” o sanırım. O yıl kadroda Yoann Gourcuff gibi isimler de bulunuyordu.

2005-2006/İspanya/Alberto Bueno: Madridistalar’dan biri daha. Alt kategorilerde muazzam bir gol yüzdesi ile oynayan Bueno’yu FM’den de tanıyanlarınız illa ki vardır. Buna karşı beklenen sıçrayışı yapamadı. Madrid alt yapısındaki genel sıkıntıyı o da çekti. Turnuvanın gol kralı Real’de 3 maça çıktıktan sonra Valladolid’in yolunu tutar. Bir dönem Derby County’e kiralansa da şu an hala Valladolid’in kadrosunda şans bekleyen isimlerden bir tanesi.

2006-2007/İspanya/Sotiris Ninis: Arnavut asıllı Yunan futbolcu aslında klasik olmayan bir durumun altına imza atar. İspanya şampiyon kadrosundan bir isim değil de gümüş madalyalı takımdan birisinin yani Ninis’in turnuvanın en iyi oyuncusu olması önemli bir ayrıntı.  Panathinaikos formasını  100 kez terlettikten sonra bu yaz Parma’ya transfer oldu. Hala potansiyelli bir alt kategori oyuncusu olarak göze çarpıyor. Şahsen FM’deki vazgeçilmez isimlerimdendi. Ayrı bir sempatim var.

2007-2008/Almanya/Lars&Sven Bender: İkizler… Lars Bayer Leverkusen’da, Seven ise Borussia Dortmund’da. İkisi de gelişimlerini devam ettirip önemlerini arttırıyor. Güzel iki seçim.

2008-2009/Ukrayna/Kyrylo Petrov: O yıl Ukrayna milli takımının kaptanı olan Petrov, Dinamo Kiev’in sözleşmeli futbolcusu. Buna karşın Ukrayna Ligi’nin en kötü takımlarından olan Goverla-Zakarpattia’da kiralık olarak 13 maça çıkmış bir stoper. Gelişim göstermesi çok zor gözüküyor. Adını fazla duyacağımızı sanmam.

2009-2010/Fransa/Gael Kakuta: Chelsea’nın transfer skandalından hatırlanan futbolcu yine FM serilerinin de vazgeçilmezlerinden. Wonderkid olarak lanse edilen Kakuta, henüz beklenen patlamayı yapamadı. Sakatlıkların da etkisini görmezden gelmeyelim. Şu an Chelsea’nin dost kulüplerinden olan Vitesse’de kendine gelmesi bekleniyor. İşi zor derim.

2010-2011/İspanya/Alex Fernandes: Alejandro Fernandes İglesias… İspanyollar’a karşı bir zaafım olduğunu kabulleniyorum fakat isme bakın yahu. Muazzam değil mi? Fazla dağıtmadan Real Madrid alt yapısından yetişme bir isime daha dikkat çektiğimizi belirteyim.  Bir kez de A takım ile maça çıkan Alex, hala Castilla şubesinde top koşturmakta. Bueno ve Juanfran’dan çok daha iyi bir kariyer geçirmeyeceğinin garantisini verebilirim.

2011-2012/İspanya/Gerard Deulofeu. La Masia’nın yeni çiçeklerinden biri. Az çok bu işle haşır neşir olan herkes adını, sanını duymuştur. Barcelona A takımı ile de karşılaşmalara çıkan Deulofeu hala B takımda bulunuyor. Katalanlar ona güveniyor.

1980-1981’den beri düzenlenen bu organizasyonu bir kez kazanan İspanya’nın son dönem grafiği dikkat çekici. Bunu da not düşelim.

Gelelim U-17 şampiyonasına. Daha önce yine U-16 olarak düzenlenen organizasyon 2001-2002 ile yeni formatına geçti.

2001-2002/İsviçre/Wayne Rooney: Şimdiden ciddi bir İngiliz efsanesine dönüşmüş durumda. Kariyerini benden daha iyi biliyorsunuz.

2002-2003/Portekiz/David Rodriguez:Atleti’nin alt yapısından yetişen Rodriguez için işler pek iyi gitmez. Muadilleri çok daha iyi yerlere gelecekken kendisi şu an ancak Sporting Gijon’da top koşturabiliyor.

2003-2004/Fransa/Cesc Fabregas: Bir dönem Arsenal’de kiralık oynamış olan Katalan futbolcu-Xavi Hernandez

2004-2005/Türkiye/Nuri Şahin: Daha şimdiden Real Madrid-Liverpool ve beraber yeniden doğmayı başardıkları Borussia Dortmund. Ülkece sanırım ona çok güveniyoruz.

2005-2006/Rusya/Toni Kroos: Bayern München  sabretti, istediğini alıyor. Pep Guardiola’nın da çok seveceği tarzda bir oyuncu.

2006-2007/İspanya/Bojan: Barcelona’dan gitmesine rağmen önce Roma sonra da Milan gibi elit kulüplerde boy gösterdi. Kendisini babasına olan tip benzerliğinden ötürü sever sayarım. Adını biraz daha duyurması lazım derim.

2007-2008/İspanya/Danijel Aleksic: Yirmi birlik Sırp futbolcu St.Etienne’de top koşturuyor. Rooney, Fabregas, Nuri gibi isimlerden sonra pek etkileyici bir isim gibi gelmese de bu seride UEFA’nın “tutturma şansını” görmezden gelmemelisiniz derim.  Sırp futbolcuların o son adımı atamadıklarını da düşünürsek kaybolma şansı var mıdır? Tutunma şansından daha fazladır derim.

2008-2009/Almanya/Benjamin Siegrist: Aston Villa’nın İsviçreli kalecisi. Bu yıl olimpiyatlarda da boy gösterdi. İlk defa bu tarz bir organizasyonda en iyi oyuncu ödülünün bir kaleciye verildiğini görüyorum. 2009 yılında U-17 Dünya Kupası’nın da en iyi kalecisi seçildi. Bu kadar üzerinde durulan bir kaleciden nasıl bir sonuç çıkacak hakikaten merakla beklemekteyim.

2009-2010/İngiltere/Connor Wickham: Sunderland forması giyen forvet. O yıl finalde galibiyet golünü getiren isim. Premier Lig’de hiç denk gelmedim lakin biri ilk on bir olmak üzere altı maça çıkmış. U-21 Ligi’nde de beş maçta beş golü var. İngilizler’in üzerinde durdukları bir isim. İleride milli formayla da çok izleyeceğiz gibi görünüyor.

2010-2011/Hollanda/Kyle Ebecilio: Arsene Wenger’in çoktan kadrosuna kattığı bir isim desem yeterli olur mu acaba?

2011-2012/Hollanda/Max Meyer: Schalke 04’ün alt yapısında forvet arkası olarak oynuyor. Almanlar’ın üzerinde durduğu bir isim. Her yaş kategorisinde milli oldu. Kendi kategorisinde harikalar yaratıyor. Recep Niyaz Ve Muhammed Demirci ile aynı yaşta. Bakalım hangi isimleri daha çok duyacağız.

Bu kez de İspanya’nın U-16 döneminde ezici üstünlüğünü görüyoruz. 

Geldik FIFA organizasyonlarına. U-20 Dünya Şampiyonası’nın mazisi aslında çok daha eskiye dayanıyor. Zaman parametresini biraz daraltmayı tercih ettim diyelim.

2011/Brezilya/Henrique: Hem altın ayakkabı hem de altın topu kazandı. Botafogo’ya bu yıl bonservis bedelinin yarısı karşılığında transfer oldu. Geçen yıl Sao Paolo’nun kadrosundaydı.

2009/Gana/Dominic Adiyah:Milan’ın sözleşmeli futbolcusu lakin Karşıyaka’ya dahi kiralandı. Şu an Arsenal Kiev’de. Umut yok.

2007/Arjantin/Sergio Aguero: Malum. Son EPL'nin şampiyonunun en önemli parçası.

2005/Arjantin/Messi: Über Alles.

2003/Brezilya/İsmael Matar: 29’luk Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı Matar, ülkesinde top koşturuyor. Yanıltıcı seçimlerden biri daha. 

FIFA’nın gençler için uyguladığı Dünya Kupası organizasyonu olan U-17 Dünya Kupası’nda da zaman parametresini daraltıyorum.

2011/Meksika/Julio Gomez:  1994 doğumlu kanat oyuncusu ülkesi Toluca’da top koşturmakta. Transferi olası.

2009/İsviçre/Sani Emmanuel: İtalya’da Salernitana formasını terletiyor. O yaş için kötü bir yer diyemeyiz.

2007/Nijerya/Toni Kroos: Bir önceki Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Dünya Kupası’nın da ismi.

2005/Meksika/Anderson: Manchester United’ın Anderson’u. Beklenen etkiyi yarattı mı? Bence hayır.

2003/Brezilya/Cesc Fabregas: Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Dünya Kupası’nda da turnuvanın en iyisi seçilmiş. Hakkını veriyor.

Ufuk Tolga Aldırmaz






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...