8 Ağustos 2013 Perşembe

Fark Gittikçe Açılırken - 1

Ligue 1 cuma günü prömiyerini yapıyor. Transfer sezonunun kapanmamasına rağmen takımlar genel hatları ile kadrolarını oluşturdular. Büyük çapta bir sirkülasyonun olmayacağını varsayarak biraz da heyecan ile başlangıçtan önce takımların değerlendirmesini yapmak istedim. Geriye doğru sayacağız.

Yeni takımlarımız Monaco, Nantes ve Guingamp. Gözler transfer sezonunun yıldızı ve çok büyük sükse yapan Monaco'da olacak. Bu yaz dünya futbolunun magazin sayfalarını süsleyecek derecede para harcadılar. Karşılarında da bir boy büyük ağabeyleri var tabii es geçmeyelim: Paris Saint-Germain... Bu ikilinin yanında ciddi anlamda Football Manager oyununda aldığım tada yakın bir transfer sezonu geçiren Marsilya ve ekonomik darboğazın içinde olan Olympique Lyon var. Bir de ütopya oluşturabilecek seviyede işler yapan, romantiklerin ağzında güzel bir tat bırakan ve bir o kadar ilgi çekici teknik direktörleri Philippe Montanier'li Rennes var. Geriye doğru saymaya başlayalım: (Sıkmaması açısından takımları onar onar iki gruba ayırdım, başlangıç notum olsun.)

20. EA Guingamp



Geçen sezonu Ligue 2'de ikinci olarak tamamlayan Guingamp'ın işi çok zor. Ligue 2'nin en iyi teknik direktörü olarak seçilen Jocelyn Gourvennec'in öğrencileri aslında dillere destan bir iş başarıp Ligue 1'in yolunu tuttu. Geçtiğimiz sezonun baş aktörü olan Gianelli Imbula 7.500.000 Euro'ya Marsilya'ya gönderilmesinin ardından hem kalite hem de bir lider kaybetmiş oldular. Didier Drogba ve Florent Malouda'nın eski kulübü olarak da niteleyecebileceğimiz Guingamp, tabiri caizse bir "köy" kulübü. Böyle bir kulüp için Imbula gibi bir değerin yerini doldurabilmesi neredeyse imkansız. Bu şartlar altında eldeki iki değer olan, geçen sezonun en skorer ismi(35 maç 23 gol) Mustapha Yatabare ve Dijon'dan alınan Younousse Sankhare'ye tutunmaktan başka şansları kalmıyor. Bütün bu olumsuzluklara karşın saha kenarındaki Gourvennec'in takım üzerinde tartışmasız bir "ruhani liderliği" mevcut. Takımı ile olan etkileşimi Guingamp'ın en güçlü silahı olacaktır. 

19. Nantes

Bir dönemin Fransa'sına damga vuran Nantes'ı bu hallerde görmek açıkçası garip geliyor. Sergen Yalçın'ın Şampiyonlar Ligi'nde Nantes deplasmanda golsüz beraberlik ile girilen son dakikalarda attığı gol geliyor aklıma, ne yalan söyleyeyim. 

Michel Der Zakarian'ın takımı geçen yıl Ligue 1'i garantilediğinde seyircilerin yaşadığı sevinç görülmeye değerdi. Uzun yıllardır bu dönüşü bekliyorlardı. Buna karşın bu geri dönüş pek de uzun sürecek gibi görünmüyor. Ismael Bangoura'nın transferindeki usul bozukluğu sebebi ile getirilen transfer yasağı da onlara bir darbe vuracaktı. Buna karşın zararın önemli miktarda bir paranın ödenmesi ile tazmin edilmesi neticesinde bu yasak kalktı. Mali sıkıntılar neticesinde büyük transferlerin gelmesi imkansız hale geliyordu. Bu sebepten Amerika kıtasından birkaç oyuncu transfer edildi. Kadronun bana göre en önemli ismi, U20 Dünya Kupası'nı ülkemizde kaldıran Fransa'nın bir üyesi olan Jordan Veretout... Veretout'un yanı sıra bir dönem Beşiktaş ile de adı geçen Filip Djordjevic ve Fernando Aristeguieta'yı da sayabiliriz. Forvet hatları bu son saydığım iki isim ile çok çekici. Zevkli maçların taraflarından biri olacaklarını düşünüyorum. Fikrim bundan öteye gitmiyor. Ligue 2'ye dönüş yolu gözüküyor. Bu yıl lige en büyük katkıları da sanırım giderken geride bırakacakları Veretout olacak.

18. Evian TG 

Saber Khilfa'nın Marsilya'ya ve Yannick Sagbo'nun da Hull City'e gidişinin ardından Eric Tie Bi'nin de yakın zamanda takımdan ayrılacağı konuşuluyor. Takımın dişlileri birer birer satılıyor. Bunun yanı sıra elde bir tek Mohammed Rabiu kalacak gibi gözüküyor. Geçtiğimiz sezon yaşanan defansif problemler ve Afrika Uluslar Kupası'na giden futbolculara olan bağımlılığın ortaya çıkışı neticesinde Evian'ın yetersiz bir takım olma yolunda ilerlediği görülüyordu. Bu kayıplar neticesinde iyiden iyiye işler sarpa sarıyor. Heyecan verici tek unsur ise Olympique Nimes ile göze çarpan bir performans sergilemiş olan Nicolas Benezet'in kadroya katılması. Gidişat pek iyi olmasa da küme düşmeme mücadelesinde şanslı olabilecek konuma da gelebilirler.

17.  Stade de Reims

Ligue 1'e çıkışlarının ardından kümede kalarak hedefi tutturdular. Bu sezonki transfer politikası ve imkanlar da öyle gösteriyor ki kümede kalmak tek hedefleri olacak. Beşiktaş'ın Maccabi Tel-Aviv karşılaşmalarından hatırlayacağımız pırpır oyuncu Eliran Atar'ı alarak gol yollarında etkili olacaklarını düşünüyorlar. Şahsen beğendiğim bir oyuncu olmasına rağmen Ligue 1 ona bir beden küçük gelecektir. En güçlü noktaları yeni transferlerden biri olan Danimarkalı Mads Albaek ve daha önce Beşiktaş Scout için yazdığım Grzegorz Krychowiak'ın bulunduğu orta alan. Bunun dışında kadroları yetersiz. Evian ile küme düşmenin son adayı olmak için büyük bir şiddetle çekişeceklerdir. Krychowiak'ın liderliği iyice eline alacağını düşündüğüm yeni sezonda da hedeflerini gerçekleştirmeleri çok da zor olacak gibi görünmüyor.

16. AC Ajaccio

İtalyan efsanelerinden bir dersem kimsenin itiraz etmeyeceğini düşündüğüm Fabrizio Ravanelli'nin takımı Ajaccio geçen yıl sık sık teknik direktör değiştirip, bu yıl ülkemizde Sivasspor'un Roberto Carlos'u takımın başına getirmesine benzer bir hamle yaptı. Juventus'un alt yapı koordinatörlüğünden sonra birinci adam olarak ilk deneyimini takip etmek açıkçası çok keyifli olacak. Kenardaki karizması oyuncuları motivasyon yönünden daimi olarak fit tutabilir.

Beyaz Tilki'nin takımının en kilit ismi kalecileri Guillermo Ochoa. Ochoa'nın yanı sıra herkesin tanıdığı Adrian Mutu ve geçen yıl savunmayı toparlayan isim Ronald Zubar da kilit oyuncular olarak göze çarpıyor. Transfer döneminde de Benoit Pedretti ve Laurent Bonnart gibi isimleri kadrosuna katan ACA'nın düşme tehlikesini fazlasıyla hissetmemesi gerekiyor. Ravanelli'nin öğrencileri ligde kalmayı hak edecek kadro kalitesindeler.

15. FC Sochaux

Eric Hely'nin takımı son haftada küme düşmekten kurtuldu. İstikrarsız haftalar neticesinde gelen başarısızlık aslında Hely'nin kovulmasıyla sonuçlanır diye düşünülüyordu. Buna karşın yönetim arkasında durdu. Yeni sezonda da takımın başında olacak olan Hely, transfer sezonunda fazla aktif olmadı. Sebastien Corchia'nın ha gitti ha gidecek durumu onları Julien Faussurier'i almaya yönlendirdi. Ekstra tek isim ise PAOK'tan kiralanan Abdoul Camara oldu. Kadrosunda alt yapıdan çıkmış birçok oyuncuyu buluınduran Sochaux genç yetenek izlemek isteyen futbolseverler için fena bir adres değil. Buna karşın Hely'nin öğrencilerinin büyük bir atılım yapmasını beklemek hayalcilikten öteye gitmeyecektir. Peugeout işçilerinin ortaklaşa kurdukları bu mütevazi kulüp, kendi yağında kavrulmaya devam edecektir.

14. FC Toulouse

Toulouse kadrosunun son dönemdeki en önemli isimleri bir bir yuvadan uçuyor. PSG'den kiralık olarak gelen Adrien Rabiot, St.Etienne'e yollanan Franck Tabanou ve son olarak da yıllardır sıçrama yapması beklenen Etienne Capoue... Alain Casanova'nın orta saha rotasyonu hem nitelik hem de nicelik bakımından daraldı. Hiçbirinin yerinin dolduğunu söyleyemeyeceğim. Yatırım olarak nitelendirilebilecek isimlere yöneldiler. Şüphesiz ki en heyecan verici olanı Oscar Trejo. Savunmada standardın çok üstünde Abdennour, Aurier gibi isimlere sahip olan Toulouse, orta saha düzenini oturtabilirse benim tahmin ettiğim noktanın üzerinde de ligi bitirebilir. Casanova'nın eline bakacaklar. Yeni transfer Uros Spahic ile birlikte 3-5-2 denemeleri yaptı lakin bu dar orta saha rotasyonunda sezonun geneline yayılabilecek bir diziliş olmayacaktır.

13. FC Valenciennes

Ligue 1'in en istikrarlı takımlarından biri olan Valenciennes, yıllardır orta sıralara demir atmış durumda. Nicolas Isimat-Mirin'in Monaco'ya ve Gael Danic'in de Lyon'a gidişinin ardından hatırı sayılır miktarda güç kaybettiler. Isimat-Mirin'in yerinin dolması zor görünüyor. Danic ise doğru kadro planlanması ve görev paylaşımı ile kaybının çok fazla hissedilmeyeceğini varsaydığım bir isim. En büyük avantajları istikrarlı yapıları. Bu istikrarı devam ettirmeleri çok da zor olmayacak. Daniel Sanchez'in öğrencileri bu yıl yine orta sıraklara demirleyecektir.

12. HSC Montpellier

2011-2012 sezonunun şampiyonu Montpellier, çılgın başkan Louis Niccolin'in yönetiminde garip dönemlerden geçmeye başladı. Sağa sola çatması bir kenara, mantıksız işler yaparak sattığı futbolcuların bir türlü yerini dolduramamalarının en büyük sebebi olarak onu işaret edebilirim. Altından kalkılamayan Şampiyonlar Ligi serüveninin ardından yaşanan kötü sonuçlar neticesinde ise gençleşme dalgasına kendilerini bıraktılar. Kadronun en önemli isimlerinden Younes Belhanda Dinamo Kiev'e ve Henri Bedimo da Lyon'a gitti. Kulüp için çok önemli isimlerden biri olan Victor Montano Rennes'den transfer edilerek tekrar kulübe kazandırıldı. Ekstra olarak önemli bir hamle de Djamel Bakar'ı alarak yapıldı. Yeni sezonda lider Remi Cabella olacak. Belhanda'nın yaptığı çıkışın bir benzerini yapacak gibi görünüyor lakin ondan daha akıllı olduğu kesin. Kulübeye getirilen Jean Fernandez'in işi kolay değil. Adaptasyon süreci sorunu yaşayabilirler. Aman dikkat.

11. SC Bastia

Çok acayip işler yaparak çıktıkları Ligue 1'de ilk sezonlarını 12. olarak tamamlayan Bastia, herkesin beklentilerini aştı. Wahbi Khazri, Florian Thauvin ve Anthony Modeste'nin başını çektiği takım kendi hikayesini yarattı. Frederic Hantz'ın Ligue 1 standartlarına göre fazlasıyla cesur oyunu adeta mikro düzeyde bir devrim oldu. Şimdi ikinci adımı atma zamanı geldi. Şu an için en büyük sıkıntıları Wahbi Khazri'nin kalıp kalmayacağı. Eğer kalırsa, daha da üst seviyelere çıkabilirler.

Florian Thauvin ve Anthony Modeste'nin gidişleri neticesinde gelen Florian Raspentino ve Gianni Bruno hamleleri gayet yerinde gözüküyor. Ekstra olarak savunmaya Sebastien Squillaci ve orta sahaya yapılan Romaric hamleleri çıtayı bir tık yukarı çektiklerini gösteriyor. Tekrar ediyorum kilit nokta Wahbi Khazri. Onu elde tutmak demek amiyane tabirle eşeği sağlam kazığa bağlamak demektir.

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...