15 Ağustos 2013 Perşembe

Aldair'in Forması Emin Ellerde

13 Şubat 1990 doğumlu Kevin Strootman, şu günlerde yepyeni bir heyecan yaşıyor. Yeni takımı Roma'nın teknik direktörlüğe getirdiği Rudi Garcia'nın en kilit hamlelerinden biri, hatta birincisi olarak göze çarptı. Daha önce bahsetmiş olduğum Garcia'nın sistemi içindeki büyük bir boşluğu fazlası ile dolduracağını rahatlıkla söyleyebilirim. 

Strootman, Sparta Rotterdam'da başladığı kulübü gibi kendisinin de inişli çıkışlı kariyerinde çok geçmeden fark edildi. Çok kısa süreli Utrecht kariyerinde üzerine koyması neticesinde PSV'nin yolunu tutacaktı. Utrecht'ten Dries Mertens ile birlikte transfer oldukları PSV'de beklentiler hali ile yüksekti. Onunla birlikte çok geçmeden PSV'nin as kadrosunda, sonrasında da ilk on birinde yer bulacaktı. İkisinin de göstermiş olduğu performans dikkat çekiciydi. Mertens için A klasman takımlar konuşulmasa da Strootman için Manchester United başta olmak üzere birçok elit kulüp ile adı geçmekteydi. Nitekim iki kader arkadaşı yine birlikte, aynı lige fakat farklı takımların yolunu tutacaklardı. Hepimizin bildiği gibi Mertens Napoli'nin yolunu tutarken Strootman Garcia'nın puzzleını tamamlamak için başkentin yolunu tutacaktı. Strootman hızlı adımlar ile kariyerinde ilerlemeye devam edip yaptığı 16.5 milyon Euro'luk transferin ardından Portakallar'ın kaptanı olarak sahaya çıkmaya başlıyordu. Bu yaşta bir isim için çok daha iyi bir kariyer planlaması oluşturmak kolay değil, değil mi? 

Strootman Roma'ya transferinin ardından ilk açıklamalarında kilit bir cümle kurdu. "I spoke to Coach Rudi Garcia and he is very important for me. I took everything into account and that made my choice easy.". Garcia'nın Lille'den aşina olduğumuz üçlü orta sahalı düzeninde Daniele De Rossi- Miralem Pjanic ikilisinin yanına kimi koyarsınız diye sorsak sanırım az çok futbolun gerçeklerine hakim olan herkesin listesinde Strootman yer alacaktı. Açıkçası "çift yönlü orta saha" şeklinde futbol terminolojimize sokulan tiplemenin Roma için muhteşem bir uygulayıcısı olacaktır. Alttaki infografikte de görebileceğiniz gibi Strootman tam bir top kapma ve pas canavarı. Bu çizgisini devam ettireceğinden şüpheniz olmasın. Tek handikapı Eredivisie'den Serie A'ya geçiş yapmış olması. Bu handikapı da evrilme yoluyla atlatacağını varsayıyorum. Bu evrilme esnasında "Top Class" seviyeye her gün daha da fazla yaklaşacaktır. 



Rudi Garcia ile gün geçtikçe daha çok dilendiğim Roma için Scudetto pek de yakın bir ihtimal değil. Buna karşın Garcia bu yetkin takımı bir şekilde yarışın içine sokmayı başaracaktır. Bu sezonu Roma ve Strootman başta olmak üzere birçok isim için geçiş evresi olarak kabul etmek hayırlı olacaktır. Strootmanlı Roma, son dönemlerde hiç olmadığı kadar heyecan verici, orası garanti.

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...