Bugün Ölüm Grubu’na başladık. Hollanda-Danimarka mücadelesi
günün ilk karşılaşmasıydı. Bu sabah yazdığım “Euro 2012’de Bugün #1” yazıda
verdiğim kadrodan karşılıklı birer adet değişiklik vardı. Hollanda’da Matijsen’in
yokluğunda oynamasını beklediğim Bouma yerine Vlaar varken Danimarka’da kalede
Lindegaard yerine Andersen oynayacaktı. Yaklaşık dört yıl önce Jaja’nın kırk
metreden Hakan Arıkan’a gol attığı stadyumda, Metalist’in stadında bu mücadele
oynanıyordu.
Mücadele sakin bir şekilde başladı. Dünkü girişin ardından
böyle bir başlangıç açıkçası hoş olmadı. Düşük tempo vardı. Düşük temponun yanı
sıra Danimarka’nın takım halinde topun gerisine geçmesi Hollanda’nın bir türlü
top yapamamasına neden oluyordu. Danimarka, bunun yanı sıra topa sert bir
şekilde alan savunması yapıyordu. Boşlukları daraltma çabası vardı. Hollanda
ise daha ilk dakikalardan topu ayağına almış ve bu savunmayı delme çabasında
çırpınıyordu. Çırpınıyordu diyorum çünkü Afellay ve Robben’in rakip bekleri
elleri koları rahat geçmeleri dışında doğru düzgün hücum varyasyonu yapmaya
fırsat bulamıyordu. Afellay ve Robben de hedefi tutturamayınca biraz da orta
saha oyuncularının şutları denendi, olmadı. Akabinde Danimarka ilk kez bol
adamlı hücuma çıkışında Krohn Dehli’nin mükemmel vücut çalımı ile savunmayı
ekarte edip Stekelenburg’un bacakları arasından topu ağları yollaması ile öne
geçiyordu. Hollanda için işler iyi gitmiyor bilhakis bilinçsiz oyuna
başlanıyordu. Yine maç öncesi yazdığım o detaylardan biri Van Bommel’in
partnerinin kim olacağıydı. De Jong’un ilk on birde başlaması orta saha ile
hücum arasında yapılamayan paslaşmanın ana nedeni idi. Bunun engellenmesi için
Sneijder’in de geriye gelmemesi Hollanda’nın gücüm etmemek için çabalaması
gibiydi. Bir ara acaba oyunun rakip yarı sahada başladıklarını mı düşünüyorlar
diye kendi kendime sordum. Danimarka tarafında ise direnç artıyor ve daha katı
bir savunma uygulanıyordu. Buldukları topları da Willems-Afellay ikilisinin
kanadından Rommedhal’e ulaştırıp sonuç almayı bekliyorlardı. Güzel ortalar gelebilse gol atmak iş
olmayacaktı.
İkinci yarı ise geriden olmanın etkisiyle ile Hollanda o
baskısını arttırarak başladı. Bu sefer daha efektif oynuyor ve pozisyon
buluyorlardı. Bitiriş konusunda biraz daha şanslı olabilirseler ilk on
dakikalık periyotta golü bulabilirlerdi. O efektiflik gol gelmeyince bitiş
eğilimi gösterdi. Danimarka ise az önce dediğim gibi her geçen dakika daha
dirençli oynamaya başlıyor ve ek olarak da topu ayağına alıyordu. Krohn Dehli’nin
ayağından şekillenen hücumlar nicelik olarak az olsa da nitelik olarak etkili
hücumlar oluyordu. Bendtner ve Eriksen’in vasat oyunları ikinci golün gelmemesiyle
direkt etkiliydi. Hücumda Krohn Dehli’ye ayak uyduran bir ikinci şahıs daha
yoktu. Bir türlü istenilen pas trafiği bulunamayıp ceza sahasına nadir
girilmesi sonucu van Marwijk’den Huntelaar-Afellay, van der Vaart-de Jong
değişiklikleri geliyordu. Huntelaar uca,
van der Vaart forvet arkasına, van Persie sola ve Sneijder de van Bommel’in
yanına geçiyordu. Açıkçası Sneijder’in oraya geçmesi Hollanda adına golü
getirecek atraksiyonları yaratacaktır diye düşünüyordum. Danimarka’nın daha da
kapanması ve Hollanda adına maçın iyice karambol hücumlarından ibaret hale
gelince işler zıvanadan çıktı. Kuyt’ın da sağ beke geçmesi son dakikaları tek
kaleye döndürdü ki ilginç bir tercih oldu. Şuursuzluğun göstergesi de olsa van
Marwijk’in maçı ne denli arzuladığının göstergesiydi. Bir türlü o öldürücü
pozisyonu yaratamayınca van Marwijk’e göre son altı ayın en önemli maçı
kaybediliyordu.
Hollanda avantajını kaybederken Danimarka umutlanıyordu.
Hollanda’nın iki maçı birden kazanması sürpriz olmaz fakat kaybetmesi de
olmayacak. Hakikaten şu maçı kaybederek büyük fırsatı teptiler. Artık işler
bana kalırsa kendi ellerinde değil. Gruptan çıkarlar veya çıkamazlar yakın
gelecekte göreceğiz fakat bu defans hattıyla bu takımın şampiyon olması çok çok
zor.
Danimarka’ya gelirsek
Portekiz’e son yıllardaki üstünlüğü ile oradan da es kaza alınacak bir
galibiyet üst tur için yeterli olabilir. Artık gruptan çıkmaları bana kalırsa
sürpriz olmayacak amma ve lakin Eriksen’in bugünkü etkisizliğini ortadan
kaldırmalılar. Böyle galibiyet her zaman bulunmaz. Şanslı olduklarının
bilincine varıp daha da çok çalışmalılar.
Ufuk Tolga Aldırmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder