9 Haziran 2012 Cumartesi

Danimarka İçin Mayhoş Portakal


Bugün Ölüm Grubu’na başladık. Hollanda-Danimarka mücadelesi günün ilk karşılaşmasıydı. Bu sabah yazdığım “Euro 2012’de Bugün #1” yazıda verdiğim kadrodan karşılıklı birer adet değişiklik vardı. Hollanda’da Matijsen’in yokluğunda oynamasını beklediğim Bouma yerine Vlaar varken Danimarka’da kalede Lindegaard yerine Andersen oynayacaktı. Yaklaşık dört yıl önce Jaja’nın kırk metreden Hakan Arıkan’a gol attığı stadyumda, Metalist’in stadında bu mücadele oynanıyordu.

Mücadele sakin bir şekilde başladı. Dünkü girişin ardından böyle bir başlangıç açıkçası hoş olmadı. Düşük tempo vardı. Düşük temponun yanı sıra Danimarka’nın takım halinde topun gerisine geçmesi Hollanda’nın bir türlü top yapamamasına neden oluyordu. Danimarka, bunun yanı sıra topa sert bir şekilde alan savunması yapıyordu. Boşlukları daraltma çabası vardı. Hollanda ise daha ilk dakikalardan topu ayağına almış ve bu savunmayı delme çabasında çırpınıyordu. Çırpınıyordu diyorum çünkü Afellay ve Robben’in rakip bekleri elleri koları rahat geçmeleri dışında doğru düzgün hücum varyasyonu yapmaya fırsat bulamıyordu. Afellay ve Robben de hedefi tutturamayınca biraz da orta saha oyuncularının şutları denendi, olmadı. Akabinde Danimarka ilk kez bol adamlı hücuma çıkışında Krohn Dehli’nin mükemmel vücut çalımı ile savunmayı ekarte edip Stekelenburg’un bacakları arasından topu ağları yollaması ile öne geçiyordu. Hollanda için işler iyi gitmiyor bilhakis bilinçsiz oyuna başlanıyordu. Yine maç öncesi yazdığım o detaylardan biri Van Bommel’in partnerinin kim olacağıydı. De Jong’un ilk on birde başlaması orta saha ile hücum arasında yapılamayan paslaşmanın ana nedeni idi. Bunun engellenmesi için Sneijder’in de geriye gelmemesi Hollanda’nın gücüm etmemek için çabalaması gibiydi. Bir ara acaba oyunun rakip yarı sahada başladıklarını mı düşünüyorlar diye kendi kendime sordum. Danimarka tarafında ise direnç artıyor ve daha katı bir savunma uygulanıyordu. Buldukları topları da Willems-Afellay ikilisinin kanadından Rommedhal’e ulaştırıp sonuç almayı bekliyorlardı.  Güzel ortalar gelebilse gol atmak iş olmayacaktı.

İkinci yarı ise geriden olmanın etkisiyle ile Hollanda o baskısını arttırarak başladı. Bu sefer daha efektif oynuyor ve pozisyon buluyorlardı. Bitiriş konusunda biraz daha şanslı olabilirseler ilk on dakikalık periyotta golü bulabilirlerdi. O efektiflik gol gelmeyince bitiş eğilimi gösterdi. Danimarka ise az önce dediğim gibi her geçen dakika daha dirençli oynamaya başlıyor ve ek olarak da topu ayağına alıyordu. Krohn Dehli’nin ayağından şekillenen hücumlar nicelik olarak az olsa da nitelik olarak etkili hücumlar oluyordu. Bendtner ve Eriksen’in vasat oyunları ikinci golün gelmemesiyle direkt etkiliydi. Hücumda Krohn Dehli’ye ayak uyduran bir ikinci şahıs daha yoktu. Bir türlü istenilen pas trafiği bulunamayıp ceza sahasına nadir girilmesi sonucu van Marwijk’den Huntelaar-Afellay, van der Vaart-de Jong değişiklikleri geliyordu.  Huntelaar uca, van der Vaart forvet arkasına, van Persie sola ve Sneijder de van Bommel’in yanına geçiyordu. Açıkçası Sneijder’in oraya geçmesi Hollanda adına golü getirecek atraksiyonları yaratacaktır diye düşünüyordum. Danimarka’nın daha da kapanması ve Hollanda adına maçın iyice karambol hücumlarından ibaret hale gelince işler zıvanadan çıktı. Kuyt’ın da sağ beke geçmesi son dakikaları tek kaleye döndürdü ki ilginç bir tercih oldu. Şuursuzluğun göstergesi de olsa van Marwijk’in maçı ne denli arzuladığının göstergesiydi. Bir türlü o öldürücü pozisyonu yaratamayınca van Marwijk’e göre son altı ayın en önemli maçı kaybediliyordu.

Hollanda avantajını kaybederken Danimarka umutlanıyordu. Hollanda’nın iki maçı birden kazanması sürpriz olmaz fakat kaybetmesi de olmayacak. Hakikaten şu maçı kaybederek büyük fırsatı teptiler. Artık işler bana kalırsa kendi ellerinde değil. Gruptan çıkarlar veya çıkamazlar yakın gelecekte göreceğiz fakat bu defans hattıyla bu takımın şampiyon olması çok çok zor.

Danimarka’ya gelirsek Portekiz’e son yıllardaki üstünlüğü ile oradan da es kaza alınacak bir galibiyet üst tur için yeterli olabilir. Artık gruptan çıkmaları bana kalırsa sürpriz olmayacak amma ve lakin Eriksen’in bugünkü etkisizliğini ortadan kaldırmalılar. Böyle galibiyet her zaman bulunmaz. Şanslı olduklarının bilincine varıp daha da çok çalışmalılar.

Ufuk Tolga Aldırmaz


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...