28 Nisan 2012 Cumartesi

Bir Dönemin Sonu


Pep Guardiola’yı farklı bir noktaya koymalıyız. Tarihte bu kadar dominant olan bir takım ve dolayısıyla bir teknik direktör yok. Kıyaslanabilecek bir akranı daha yok. O yüzden zaten sayısal açıdan iyi olmadığımı göz önünde bulundurursam ne kazandığı kupa sayısı ne de takımı başında bulunduğu süreden dem vuracağım.

Nazik, rakiplerine son derece saygılı, basın mensuplarına son derece toleranslı, insan ilişkilerinde son derece başarılı bir kimlik kendisi. Zira bunun meyvelerini de çok iyi topladı. Öyle ki saha içinde başarıyı arttırmak için saha dışında futbolcusuyla baş başa yemeklere dahi çıktığı çokça görülmüştür. La Masia geleneğinden gelen o aile ortamını sadece satır aralarında geçen bir kelime gibi görmeyip uygulamak için çok uğraştı. Gabriel Milito için yaptıklarını göz önünde bulundurursak her şey çok muntazam bir şekilde kafamızda oturacaktır. Hele ki geldikten sonra yarattığı bir “yürüyen efsane” var ki oyuncuları üzerinde yaptığı plan, program düzeninin ne halde olduğunu gösteriyor. Kendisi hakkında olumsuz konuşan tek isimin ise Zlatan İbrahimovic olması da çok ironik.

Görev süresi boyunca başına gelmeyen kalmadı dersek yeridir. Futbolcusu ve yardımcısı kanser oldu. Saçlarına aklar düştü. Şu anda bel fıtığı var. Kendisinin de dediği gibi artık bir dinlenme sürecine girmesi gerekiyor. Ne kadar sürecek bilinmez. Dedikodular başladı bile. Barcelona’nın da Pep’in de ileride yolları kesişecektir. Koltuğunu geçici de olsa La Masia’dan arkadaşı olan Tito’ya bırakması ise yine ailevi bir getiri. Uzun süre kalabilir mi? Puyol onayı verdi. Futbol kariyeri olarak geçemediği Guardiola’yı teknik direktör olarak “geçebilecek” mi Tito? Çok zor soru. Göreceğiz.

Acısıyla, tatlısıyla bir dönemin sonu geldi. Futbol tarihine damgasına vuran Pep’i saygıyla alkışlamaktan başka bir söz de bize düşmez sanırım. Bakalım bu ilginç “oyunda” daha neler göreceğiz.

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...