7 Nisan 2013 Pazar

GELİYORUZ: AYAK SESLERİ


Şu sıralar pek çok şeye yetişemiyorum. İş güç,vaktimi anlamlı kılan güzel bir sevgili aşk,tüm bunların ortasına taht kuran başka bir aşk Fenerbahçe. Şu an maç hakkında sıcağı sıcağına 2 kelam etme arzusundayım,zira vaktim olmayacak,gündem de yoğun değilken,aradan çıkartayım şu işi.

Artık,kaybedenin knock-out olacağı haftalar bunlar. 3 kulvarda da yoluna emin adımlarla ilerleyen Fenerbahçem,şampiyonluğu afedersiniz,dünkü kahpeliği gördünüz,şu orospu çocuklarına bırakmamak için,sahaya çıktı. Ben takımda yeniden 2010-11 sezonu ruhunu görüyorum. İnanmışlık,azim,sakinlik,hırs kazanma arzusu var hepsi. Tabi bunların yanında şans da bizimle tekrardan.


Pek çoğumuzun kafasında sorular vardı maç öncesinde. Fenerbahçe nefreti ile kendi iktidarını pekiştiren şeref yoksunu bir başkan,küme düşmemeye oynayan bir Orduspor ile deplasman...

Maç özelinde konuşursak eğer; Sow ve Emre'nin Fenerbahçe için taktiksel,mental olarak ne kadar önemli olduğundan söz etmeye gerek yok sanırım.
Orta sahada Emre'nin yokluğu ileride Yorke-Cole ikilisi gibi uyumlu Sow-Webo'dan, Cole ( Sow ),'un yokluğunda, York'un ( Webo'nun ) ne yapacağı merak konusuydu.
Maçtan önce mehter marşıyla gazlandırılan,Aziz Yıldırım'a küfür ettirilen,nefret dolu bir tribüne karşı sahaya çıktık.
Nitekim ilk 10 dakikada topu ayağımızda dahi tutamadık. Henüz ilk 10 dakikada 3 net pozisyon yakaladı Ordu. 20.dakika sonrasında savunmamızın da öne çıkması,Salih ve Raul'un merkezde rahat pas servisleri sunmasıyla,oyunu denge altına aldık.

Savunma ve tempo olarak zayıf oyunculardan kurulu Ordu orta sahasında,30.dakika sonrasında,ilk 20 dakikadaki yoğun baskının yerini yorgunluk ve bitkinlik aldı. Top kurma ve ilk topa sert olmada oldukça başarılı olan libero orjinli Yussuf ile Webo'yu kitleyen ev sahibi ekibi,savuna arkası koşularla vurma planının etkili olacağı aslında gol öncesinde sinyalini vermişti.
Caner'in muhteşem pasında, 20 yıllık santrformuşcasına sol ayağıyla harika bir plase vuran Salih, umutla beraber gelen isyan ateşini yakmıştı.
Gol sonrasında oyunu kontrol altında tuttuk ve ilk yarıyı bu skorla bitirdik.

İkinci yarıya da tempolu başlayan ekip Ordu oldu.Ama ilk yarının ilk dakikalarındaki gibi yüksek tempo bulamadılar,
İlk 5 dakika sonucunda oyunda baskıyı püskürten ve rakip alana soğutucu paslarla yayılan bir Fenerbahçe vardı. Nitekim gol de böyle geldi. Raul-Salih-GG ve Kuyt dörtgenini rakip alanın sağ kanatına kuran sarı kanaryalar, golün de pratiğini yapıyordu o sıralarda. Bu dediğim 52 ve 56 arasında oldu.

Kuyt ile Webo'nun rakip alanda rahat paslaşmalarının cezasını Salih, harika bir golle kesti. 19 yaşında,kendinden bu kadar emin,kafası önde,ayaklarına ve aklına hakim bir çocuk. Umut ettiriyor bize,ümitlendiriyor,utandırma çocuk. Bu maç özelinde pek de söylenecek bir şey kalmıyor aslında.
Son haftalarda Fenerbahçe'nin nefesini ensesinde hisseden, bir kaç güç odağının çıkardığı yalanlar,iddialar,çirkeflikler,bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İnanıyoruz hocam,çok özledik gülmeyi,çok istiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...