Devre arası transferi denince aklımıza uç örnekler gelir. Ya hiç etki etmeyen -ki buna Beşiktaş'ın Tomas Jun transferini örnek verebiliriz- ya da direkt olarak katkı sağlayan ve takımını başarıya sürükleyen transferlerdir. Konumuz ikincisi. Yakın döneme damga vuran ve ligin kaderini değiştiren devre arası transferlere bakacağız. Geriden saymaya başlayalım.
10. Cenk Tosun:
Gaziantepspor'un 2010-2011 sezonu devre arasında Almanya'nın Eintracht Frankfurt takımından transfer ettiği Cenk, kısa sürede muazzam işler yaparak Gaziantepspor'u sırtlayan isim oldu. O dönem takımının attığı gollerin çoğunda imzası vardı. Ligde çıktığı 14 maçta 10 gol 6 asist yapıp Anadolu'nun parlayan yıldızı haline geldi. Devam eden süreçte büyük işlere imza atamasa da hala potansiyeline güvendiğimiz isimlerden birisi.
9.Bobo:
2005-2006 sezonunun ortasında körpecik delikanlı iken bu topraklara ayak basan Bobo, daha ilk çıktığı maçta golünü atmayı başardı. Türkiye Kupası'nı o sezon müzesine götüren genç takımın en önemli silahlarından birisi haline geliyordu. Gol yüzdesi çok yüksek olmasa da ilerleyen sezonlarda Beşiktaş'ın tarihine geçecek bir yabancı futbolcu olmayı da başaracaktı.
8.Manuel Fernandes:
Hugo Almeida ve Simao ile birlikte havaalanına ayak basan Fernandes'e kimse iyi transfer gözüyle bakmıyordu. Aksine alternatif oluşturacak vasat bir yabancı olduğunu iddia eden kesim çoğunluktaydı. Kötü giden takımda kendini gösteremeyen Fernandes kupa finalinde kendini gösteriyor ve bonservisinin de sezon sonunda alınmasını sağlıyordu. O günden bugüne birçok badire atlatılmış da olsa ligin en değerli yabancı oyuncusu olma özelliğini Didier Drogba ve Wesley Sneijder gelmeden önce elinde bulunduruyordu.
7.Moussa Sow:
Ligue 1 şampiyonluğunu elde eden Lille'in en değerli oyuncularından olan Sow, o yıl gol krallığına da ulaşmıştı. Geçen yıl devre arasında Fenerbahçe'ye transfer olan Sow, lig ve kupa dahil 14 maça çıktı ve 8 gol 3 asistlik performansı Fenerbahçe'nin son hafta kaybettiği şampiyonluk ve kazandığı kupanın yolunda önemli bir "doping" unsuru haline geldi.
6.Nicolas Anelka:
Avrupa'nın devlerini teker teker gezdikten sonra Manchester City'den Fenerbahçe'ye 2004-2005'in devre arası yolu düşen Anelka, çok ses getirir. İnönü'de Beşiktaş'a attığı o malum gol hala aklımda diye de ekleyeyim. O devre 14 maça çıkıp 4 gol 3 asist yapan Anelka şampiyonlukta pay sahibi olsa da esas etkisini bir sonraki sezonda gösterecektir.
5.Necati Ateş:
Galatasaray'ın eski göz bebeği Necati, geçtiğimiz sezon devre arasında Antalyaspor'dan Galatasaray'a gelerek camiaya kendini tekrar ispat edecekti. Necati Galatasaray'ın gol yollarında çektiği sıkıntıya tam anlamıyla ilaç oldu. 14 maçta 8 gol atıp 6 da asist yapan Necati, takımının şampiyonluğa uzanmasını sağlayan faktörlerin belki de başında geliyordu. Xherdan Shaqiri'ye yönelip en sonunda Necati'yi alan yönetim, belki de bu hamlesine şükrediyordur.
4.Emre Güngör:
2007-2008 sezonunun devre arasında savunmasının direği Rigobert Song'u milli takımı ile Afrika Uluslar Kupası'na göndermek zorunda kalıyordu. Sezon başında alınan ve istenilen performansı vermeyen Ismael Bouzid'in Servet Çetin'in partneri olamayacağı anlaşılınca arayışa giren yöneticiler, Ankaragücü ile problem yaşayan Emre Güngör'ü takıma katar. Emre o dönem muazzam bir performans gösterip milli takımından dönen Song'u da kulübeye oturtup şampiyon kadronun en önemli parçalarından biri haline gelir. Sonrası malum: Euro 2008...
3.Franck Ribery:
Sessiz sedasız getirilen Ribery, aynı dönemde geldikleri Anelka'dan bile daha fazla etki bırakıp kısa sürede ülkesine dönse de ülkemizde çok iyi izlenimler bıraktı. Çok büyük bir gol ve asist yüzdesine sahip olmamasına rağmen oynadığı futbol ve aldıkları tarihi Türkiye Kupası galibiyeti ile benim için sıralamadaki yerini hak ediyor. Daha sonraki Marsilya ve Münih kariyerinin de etkisi yok desem yalan olacak. Haydi mazur görün beni.
2.Marcio Nobre:
Cüzzi rakamlara Cruzeiro'dan alınan Nobre, arkasında oynayan Alex de Souza'nın da yardımıyla 18 maça çıkıp 12 gol atarak ligi "süpürdü". 2003-2004 sezonunun kırılma anı şüphesiz ki Nobre'nin gelişi olacaktı. Ardından takip eden sezonlarda da takımın önemli bir parçası haline gelen Nobre, Beşiktaş ile de bir şampiyonluk kazanarak Türkiye'ye yolu düşmüş en önemli yabancı futbolculardan biri olarak hatırlanacak. İroniyi bulunuz.
1.Fabian Ernst-Yusuf Şimşek:
Mustafa Denizli'nin jokeri haline gelen Ernst ve Trabzonspor'un elinden adeta kapılan "yaşlı" Yusuf, Beşiktaş'ın yıllar sonra gelen ve aynı zamanda son şampiyonluğu olan sezonun bayrak isimleri haline geldi. Transfer nasıl yapılır sorusunun Ernst ile uzun, Yusuf ile kısa vade cevabı da Mustafa Denizli ile verilmiş oluyor. Rakamları da aktaracaktım lakin hiç içimden gelmedi. Tüylerim diken diken oldu o sezonun hayatımdaki yeri büyüktür. Büyük Mustafa'ya bir kez daha can-ı gönülden teşekkür ederim.
Ufuk Tolga Aldırmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder