Bir ayağında Adidas, ötekinde Nike. Çünkü ona bireysel sponsorluk teklifinde bulunmamışlar. |
Geçtiğimiz sezon on üçü ilk on bir olmak üzere yirmi yedi karşılaşmada beş gol iki asistlik performans sergileyen forvet, yaz aylarında İsviçre'nin olimpik milli takımına seçildi. Kulübü ile vay efendim gidemezsin, nasıl olur giderim tarzında hafif bir kapışmanın ardından kadro dışı bırakılma ile burun buruna geldi. Buna karşın kadro dışı kalmaktan ziyade oynatılmama cezası verildi. Sadece bir karşılaşmada Aliadiere'in yerine oyuna girebildi. Devre arası transferine garanti gözüyle bakılıyordu. Didier Drogba'nın Galatasaray'a gidişinin ardından Shanghai Shenhua onu transfer etmek istemiş. O ise "Çin'e gitmek için yaşım çok genç" diyecekti. Onun yerine kendisini kasetlerden izleyen bir sportif direktöre sahip olan Siena'nın yolunu tutacaktı. Sonuç malum.
Emeghara çok yetenekli bir oyuncu değil. Buna karşın birkaç özelliği var ki bu seviyede tutunmasını o özelliklere ve hırsına bağlı. Buna karşın her zaman başarılı olmasını dileyebileceğiniz türden bir karaktere sahip. Nijerya asıllı İsviçre vatandaşı olan Emeghara'nın kendi ağzından yetişme şartlarını okuyabiliriz (kabul çevirmeye üşendim):
"I grew up in a village near the Nigerian capital of Lagos. You cannot even begin to imagine what life was like there, with poverty and disease, but it proved to be the perfect gym. My mother moved us to Switzerland and it took a while to settle to the changes, but eventually I did. This country(İsviçre) has given me everything to develop into the player I am. It's thanks to Switzerland that I have risen to the top."
NOT: Açıklamalar Corierro dello Sport'tan.
Ufuk Tolga Aldırmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder