29 Mart 2013 Cuma

Gözlemcinin Not Defteri: #4 Giacomo Bonaventura




22 Ağustos 1989 doğumlu olan Giacomo Bonaventura 15 yaşında Atalanta'nın kapısından içeri girdi. Sırasıyla Pergocrema ve Padova'da kiralık sezonlarını geçirdikten sonra Atalanta'nın bünyesine tam anlamıyla "olmuş" bir şekilde katıldı. Profesyonel olduktan sonra 84'ü ilk on bir olmak üzere çıktığı 125 maçta 22 gol 10 asistlik performans çizmiş oldu. 

Onun Padova'da antrenörlüğünü yapmış olan Carlo Sabatini İtalyanlar'ın tabiri ile trequartista olarak kulübe geldiğini ancak hücum özellikleri ve hızının kanat oyununa evrilebileceğini dile getirdi. Onu bu yöne kanalize etti. Daha sonra Atalanta'daki teknik direktörü Stefano Colantuono onu sol kanatta oynatmaya başladı - özellikle 4-4-1-1'in kanadı-. Bu onun için başta zorluklar yaratsa da defansif açıdan kendisini geliştirdi ve şu an sol kanatta görev almakta. Buna karşın sol iç ve orta sahanın ortasında da rahatlıkla görev alabilecek vaziyette. Trequartista deyiminden de anlaşılacağı gibi forvet arkası oynamaya da son derece yatkın bir oyuncu. 

Özellikler

Bonaventura'nın bölgesini tarif ederken de anlaşılabileceği üzere son derece versatil bir oyuncu. Yeteneklerinin yanında, belki de hatta önünde onun bu denli modernist bir oyundaki yeri çok önemli. Her şeyden önce topa hakimiyeti ile göze çarpıyor. Takımının pas organizasyonundaki yeri çok önemli. Pas yüzdesi 81.3. Net değerleme yapılabilmesi için onun prototipi(en bilindik ve yakın isimlerden.Diğer örnekler can sıkabilirdi) Juventuslu Claudio Marchisio'nun oranını verelim: 84.1. Bunun yanı sıra first touch diye tabir edilen topla ilk temastaki temizliği hakikaten takdire şayan. Çok zor topları kolay biçimde işe yarar hale getirebiliyor. Bir kanat oyuncusundan beklenilen dripling özelliğini açıkçası onda göremesem de çok daha farklı meziyetleri ile o bölgede ön plana çıkıyor. Ters taraftan gelen her topta ceza sahası içinde kesinlikle bulunuyor. Göremezseniz öldü mü diye şüphelenip sahada onu arayabilirsiniz, o derece. Bunun yanında fırsatını buldukça kafaya ceza sahasının içine girmeyi koyması da önemli. Bunun yanında onu ortaya almak için pişirme taktiğini uyguladıklarını düşünecek olursak eğer oyun bilgisi, pozisyon alma ve doğru yerde bulunabilme durumlarına bakmalıyız. Kilit nokta bu. Kompakt oyundan hiçbir zaman kopmuyor. Hakikaten beni ters organizasyonda ceza sahası içinde bulunması kadar etkileyen bir diğer özelliği de buydu. Mümkün olduğu kadar bekini kovalamanın da peşinde. Bunu her zaman iyi bir biçimde yapamasa da savurganlığı yok. 

Bunlara karşın bilançonun eksi tarafına iliştireceğimiz özellikleri de yok değil. Top kapma oranı 2.2 iken Arturo Vidal'in 5.4. Sırıtmıyor değil. Son vuruşları ve orta mesafe şutları net biçimde zayıf. Fizik olarak fena olmasa da bacaklarının hafiften inceliği sanırım şut konusundaki eksikliğini de gün yüzüne çıkarıyor. Buna karşın ikili mücadelelerden  kaçındığını söylemek ona haksızlık etmek olur. Boyunun dezavantajını da yaşadığını ekleyelim. Ters kanattan içeri girişlerini belki de bu kadar az sayıda tabelaya yansıtmasının bir faktörü de budur. 

İleride Nereye Gider? 

Bergamo tedrisatını ve sene içinde fazla inandırıcı olmasa da ortaya çıkan Napoli dedikodularını göz önünde bulunduracak olursak büyük bir sıçrayış yapması iş bile değil. Alt yaş kategorilerinde onlarca kez milli olmuş Bonaventura'nın milli takıma çağırılması yönünden de bir baskı oluşturulmuş vaziyette. Ola ki bu yazı transfer yapmadan geçirirse saldırılabilecek bir oyuncu olabilir.

Fiyat Aralığı Ne Olur? 

Orası biraz sıkıntı olur. Pazarlık şartları ne olur bilinmez ama bu gidişle 5-7 milyon Euro civarı bir fiyattan alıcısını bekler gibi görünüyor.  

Ufuk Tolga Aldırmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...