Kendimce bir gözlem
Biz F.Bahçelilerin sıklıkla rastladığı tarzda bir oyuncu değişikliğiyle, farka gidecek maçın, korkaklığıyla 2-1 olmasına sebep olan Ancelotti, Zlatan'ın yokluğunda, 4-3-2-1'den bozma bir 4-3-3 dizilişi kullandı. Lavezzi'yi ön forvete koyan, arkasında sol içe yakın bölgede Pastore'yi, sağ içe de Moura'yı monte eden İtalyan teknik adam, oyunu kendi yarı sahasında kabullenerek, iki kesici ve orta düzeyde pasör özellikleri olan merkez oyuncunun ( T.Mottave Matuidi ) biraz ilerisine Chantome'u koyarak, ön alandaki hareketlilere kontra servisleri yapmayı planladı.
Zlatan'ın yokluğunda ileride topu tutacak, takım arkadaşlarını atağa kaldıracak bir oyuncusu olmayan P.S.G'nin deplasmanda alınan 2-1'in rövanşında, Lavezzi ve Moura gibi hızlı hücumcularla kontra düşünmesi çok da yargılanılmaması gerek bir husus bence.
İzlediğim en zevksiz mücadelelerden biri olduğunu tekrar etmekle beraber, Zlatan'ın yokluğunda mevcut kadro yapısını da göz önüne aldığımızda sahaya sürülebilecek en uygun dizilişle yerleşildiğini düşünüyorum. İlk yarıda Soldado'nun kaçırdığı pozisyon dışında, Thiago Silva ve Alex gibi stoperleri geçmeyi başaramayan Valencia, daha çok hücum eden taraf gibi gözükmesine rağmen, bir türlü istediği fırsatları yakalayamadı.
İkinci yarıya sarı kartı bulunan tecrübeli oyuncu Albelda'nın yerine Banega'yı orta sahaya alarak başlayan Valencia, merkezdeki etkinliğini artırarak, rakip kaleye daha etkili gelmeye başladı. 55. dakikada Valencia aradığı golü buldu. Matuidi'nin hatasında topu Costa önünde buldu. Pasında Jonas ceza sahası dışından harika vurdu ve takımını öne geçirdi.
Gol sonrasında Motta'nın yerine Gameiro'yu alan, Chantome'u merkeze monte eden ve Pastore'yi ofansif orta saha pozisyonuna çeken Ancelotti, taktik değişikliğin meyvesini çok erken aldı. Gameiro, adeta kendi yarattığı pozisyonda, şık çalımlarla rakip ceza sahasına girdi ve Lavezzi'yi buldu. Kaleci Higuaita'dan dönen topu tamamlayan Arjantinli skoru dengeledi ve Valencia'nın gol sevinci kısa kesti.
Gol sonrasında bocalama yaşayan misafir ekip, 75-80 arası bir toparlama göstererek, P.S.G orta sahasını daha rahat geçmeye başladı. Rakip kaleye daha sık gelen taraf olsa da, bir türlü dilediği pozisyonları yakalayaman Valencia, Ancelotti'nin Moura'nın yerine Sakho'yu çekip 3 stopere dönmesiyle, 6 pas içerisine dahi girmekte zorlandı. Soldado, Alex ve T.Silva arasında adeta kaybolurken, geri kalan dakikalarda başka gol fırsatı yakalayamadı.
2-1'in rövanşında, 1-1 berabere kalarak çeyrek finale yükselen, kapitalizmin Paris şubesi Katar Saint Germain, oyunu tuttuğum halde,ben yetenekli adamlarla golü atarım zihniyetinin devamına da şans tanımış oldu.
Tekrardan not: Ömrümde izlediğim en sıkıcı maçlardan biriydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder