1 Mart 2013 Cuma

Lost Highway: Biz üç kişiydik: Ben olduğum ve olmak istediğim

Twitter'da hiç de sevmediğim, ucuz popülizmi ile saçma sapan tweet'ler atan birinin profilinde yazıyordu: Biz üç kişiydik: Ben,olmak istediğim ve olduğum...
Bunu niye mi anlattım? Hayatımda pek çok film izlemişimdir,ukalalık yapıp,film kültürümün de iyi olduğunu iddia edebilirim,sanırım. Çok film izlemiş olsam da çok az filmden etkilenmişimdir. 2 gün önce Lost Highway'i izledim. David Lynch abimizin. Lynch abimiz,sanatı daha çok kendisi için yapar. Ya da zeka seviyesi kısıtlı entellektüel,entel dantel,ipe sapa gelmez tafyanın yaftasıdır bu,bilinmez. 2-3 kere izlemen lazım Lynch filmlerini,bunun yanında sağlam,dinç bir kafan olmalı,o filmi hazmetmen için.
Neyse Lynch filmleri kolay değildir,zira kendisi de söyler: Ukalalık yapıp ben anladım demeye çalışma,aç gözlerini ve izle,yorumla der..Aslında tam olarak bu değildi ama ben böyle dedim,olsun böyle daha havalı.


Filmde bir baş karakter var Fred. Fred abimiz,  bir gece kulübünde saksafan çalan usta bir müzisyendir. Bir de karısı var güzeller güzeli.. Fred başkan, her ne kadar iyi bir insan,birey olsa da, kokuşmuş dünya onu da yemeye başlamıştır. Aşıktır karısına,ama korkuları paranoyaları da vardır. Ayıptır söylemesi, biraz da iktidarsız,erken boşalıyor,neyse yazık adama diyip geçelim. Fred, herkesin hikayesi aslında. Pek çoğumuzun bildiği,gördüğü ama reddettiği gerçeklik.. Lynch abimiz de bu filmde,o reddedilmiş çaresizliği gözümüze sokuyor. Fred, karısıyla, geçmişini bilmeden evlenmiştir. Karısının geçmişinde pornı yıldızlığı yaptığını,nasıl bir geçmişi olduğunu bilmez. Fred'in korkuları, eve video kasetler gönderilmesiyle başlar. Aslında bu korkularına beden buldurmak istiyordur. Video kaset bir mahremiyet ihlalidir,bilinçaltımızda. Karısının tüm mahreminin, açığa vurumudur, geçmişinden kalan. Karısının da kasetlerden kaçması..Aldatıldığını düşünmeye başlamıştır,iktidarsızlık sorunu da kendisinde aşağılık kompleksine yol açar. Bir gün rüya görür, rüyasında karısını öldürüyordur.Bunu anlatır,biz sadece rüya sanarız filmin başlangıcında. Ha bir de unutmadan '' Dick Laurent is dead '' olayı vardır. Film başlangıcında, evlerininin diyafonuna öyle bir not bırakılır. Fred karısıyla partiye gider. Orada kafasındaki tüm korkular,paranoyalar,halüsünasyonlarla bir kötü ruhta beden bulur. Bu kötü ruh aslında bir 'Tanrısal' formdur aynı zamanda.
Tam da bu abimiz.
Fred, parti esnasında karısının çok yakın bir konumdan konuştuğu Andy'ye inceden inceye ayar olur. Andy'yi bir kere bar esnasında da görmüştür. Karısı onun konserine geldiğinde Andy ile çıkmıştır. Oradan da bir hatır etmişliği var. Tanrısal formdaki ''Mystery Man'' paranoyalarınla yüzleşemeyen Fred'e tam da duymak istediklerini söyler partide. Eve döndüklerinde ise, Lynch filmlerinin pek çoğunda rastlanan karanlık oda sekansı devreye girer.
Fred, parti esnasında paranoyalarına yenik düşmüştür. Eve döndüklerinde karısı karanlık odaya doğru bakar ve Fred'e seslenir. Bir karanlık sahne beliri verir. Cinnet anı çizilir gözlerimize,Fred ise uyandığında,karısını öldürmekten elektrikli sandalyeye mahkum edilmiştir.Bu ana kadar gerçek olan idi. Gerçeğin içerisinde anlatılan paranoyalar ve korkular, biraz rüya içerisinde rüya hissettirir bize.
Fred elektrikli sandalyeye mahkum edilmişken, kafasında olmak istediği adam olarak paralel bir zamanda beden bulur. Basit bir hayatı vardır,tamircidir,iktidar sorunu yoktur.Tüm kasaba hatunlarını götürür,güçlüdür,kendinden emin. Olmak istediği olur ve oldurmak istediği şekilde insanlar kurar kafasında.
Adı Peter'dır. Peter, saksafon caz dinlemeye bile tahammül edemez, çünkü Fred olarak bundan da nefret etmiştir,olmak istediğinde bu yoktur. Bir kaçma durumu vardır,reddetme,yüzleşememe..
Karısını da rüya formunda Alice olarak sunar bizlere. Cem Karaca - Tamirci Çırağı vari bir hikaye ile yolları keşişir. Nasıl keşiştiğini de anlatmadan önce. İzleyelim..

Dick Lauren diye bir abimiz var. Filmin başında,öldüğü söylenen. Dick,bir çeşit Ramiz Dayı'dır. Peter'ın üstüne titrer. Party'de kıskandığı Andy aracılığıyla tanışmıştır karısı Dick Laurent ile. Tehditler eşliğinde pornolarda,seks partilerinde kullanılmıştır,Alice. Belki de hala bir yüzleşememe,kabullenememe vardır. Görür görmez aşık olur Peter, Alice'e. Belki bu da hala,aşk içinde bir vicdan azabıdır,bilinmez,ruh hali bu herkese göre yorumu mevcut. 

Peter ile Alice, beraber yasak aşk yaşadıkça, Dick'in tehditleri ve savurduğu tehlikenin içerisine daha da fazla yaklaşmaktadırlar. Alice, Peter'a beraber kaçmaları için bir plan sunar. Bunun için de zengin bir sapık olan Andy ile yatması gerektiğini, Andy ile beraber olduğu gecede, Peter'ın Andy'yi öldürmesi gerektiğini söyler. Böylece paraları alıp kaçabileceklerdir. Peter Andy'nin evine girer ve o esnada dev bir ekranda karısı Renee-yani Alice'in porno videosunu görür. Anal bir sahnedir bu, Alice acı çekiyordur. Bu da bir çeşit azap,vicdan ve yüzleşememe duygusu olarak yorumlanabilir. Andy'nin evinden değerli eşyaları alıp, gizemli bir diyalogda anlatılan çöle giderler. Çölde, eşyaları değiştirebilecekleri bir arkadaşı olduğunu söyler Alice. Arabayla o çöl evine geldiklerinde. Alice ile sevişmeye başlarlar, ve filmin en anahtar repliği gelir. Peter: I wanna have you Alice: You will never have me... 

Burada Fred'in alter egosu olan Peter'ın görevi bitmiştir. Olmak istediği, o şekilde bu dünyada beden bulduğu takdirde mutlu olacağına inandığı Peter formunda da kendine cevabı verememiştir. Ve ruhunda içten içe kötü karakterler barındırdığına inandığı karısı Renee-Alice'e asla sahip olamayacağını anlar ve o sırada tekrardan Fred'e dönüşür. Alice ortalıktan kaybolmuştur. Çöl evine giren Fred, tekrardan gizemli adama rastlar. Gizemli adam elinden hiç düşmeyen kamerasıyla, Fred'i karşılar. Alice, nerede diye sorar Fred,Ona n'aptın der. Mystery man ise, Who the fuck is Alice, der. I know Renee der. Ve o esnada Fred, beynindeki kaygılarla ve paranoyalarla yüzleşmiş olur.Çölden hızlıcana kaçan Fred, Lost Highway adlı motele gider. Burada kilit olan 26 numaradır. 26 numara Fred'in bilinçaltındandır. 26 numara Andy'nin evinde, Andy'yi öldürdükten sonra Renee'yi kabusladığı odadır. 26 numara, Lost Highway motelinin 26 numaralı odasında karısını Dick Laurent ile gördüğü yerdir. 
Dick Laurent-Yani Ramiz Dayı -yani Eddy, bir anda çölde Fred'in gizemli adamla konuştuğu esnada sahnede beliriverir. Fred'in deli gibi korktuğu bay Eddy ile kavgaya tutuşması da, o esnada evin yanmasıyla, bir çeşit öfke patlaması ve olmak istediğine olan arayış olarak yorumlanabilir. Mystery Man'ın eline tutuşturduğu bıçakla Eddy'yi öldürür Fred.. Hayatmızdaki döngünün çok iyi bir imgesi olan beyaz şeritli karanlık yol boyunca arabasını sürer Fred ve evine gider.Evinin diyafonuna, '' Dick Laurent is dead' der ve kendisini kovalayan polislerden kaçarak, lost higway'e yani beyaz şeritlerle dolu o kapkaranlık dünyasına doğru yoluna devam eder.
Başka bir film olsa bu kadar uzun uzadıya anlatmazdım ama, ne kadar anlatırsan anlat,anlattığın senin anladığın kadar.Hayat da böyle değil midir? diyor biraz David Lynch abimiz,sana bırakıyor o yorumu. Ben de biraz madde üzerinden kilit noktalara değineyim,anlayamayanlar için. Ki az değilsiniz, filmi izleyenlerin 3'te 2'si anlamamış.
1 - Filmin başlangıcı aslında hapishanede elektrikli sandalyede idam edilmek üzereykenki an. Film şeridi gibi geçer ya göt korkusunu en derinden hissettiğimiz anlarda. Biraz da o mantık bu aslında. O korku ve hayatını vicdan muhasebesini yaptığın anda, olmak istediğine bürünme durumu var.
2- Karısını nasıl öldürdü? O mu öldürdü? Karısını rüyasında gördüğü şekilde öldürdü. Parçalarcasına hem de. Partide, Mystery Man ile geçen diyaloğunun ardından, Andy'ye bu adam diye sorduğunda, Andy'nin Dick Laurent'in dostu cevabı da kritik önem arz ediyor. 
3- Eddy yani Dick Laurent'in Peter formundayken, kendine olan babacan tavırları bence biraz, '' ben n'aptım amk oğulları bunu hak edicek'' isyanının tezahürüdür. Zira dönüşümü esnasında, Alice'i yani karısının gerçeğiyle yüzleşmeye başladıkça, Eddy'nin de gözündeki imajı gittikçe sivriliyor. 
4 - Yok amk 4 mört,yeter yoruldum,bu filmi unutmalıyım,zira kafayı yedirtçek bana,saat de 7'ye geliyor zaten,iyi sabahlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...