19 Mart 2013 Salı

Gözlemcinin Not Defteri: #3 Victor Ibarbo




19 Mayıs 1990 Kolombiya doğumlu forvet Victor Ibarbo, Güney Amerikalı çocukların hemen hemen hepsinde var olan o klasik “futbol topu peşinde koşturma” hadisesi ile direkt olarak ilgiliydi. Nitekim şanslı olan kesimde yer bulması küçük yaşta sahip olduğu fiziksel özellikler ve atletik vücudu neticesinde doğal bir sonuç haline geliyordu.

Kaç yaşında girdiğini net olarak bulamasam da -tahminen 10-11 yaşlarında- alt yapı kademelerinde terlettiği Atletico Nacional formasının en genç futbolcusu olarak tarihe geçecektir. 18 yaşından gün alırken ilk resmi maçına çıkan Ibarbo özellikle hızı ve fiziği ile dikkat çekiyordu. Öyle ki bu hızını daha sonraları doğru kullanıp 100 metreyi on saniyede koştuğunu iddia edecekti.  

Nacional’de çıktığı 61 karşılaşmada beş gol 11 asistlik istatistik çizerek Kolombiya U-20 takımı ile uluslararası arenada boy gösterecekti. Burada da çizdiği olumlu profil onu Serie A’ya taşıyacaktı.  Şu an Cagliari’de forma giyen Ibarbo, ülkesinde kendisi gibi zamanında Serie A’nın bir başka takımına yolu tutan ve bir dönem Real Madrid forması da giymiş olan Freddy Rincon’a benzetilmekte. Cagliari’de ikinci sezonunu geçiren Ibarbo 63 karşılaşmada yedi gol atıp altı da asist yapmış durumda. Bu karşılaşmaların 30’unda ilk on birde başladığını da dip not olarak geçeyim. Gelişmekte olan bir oyuncu olması ve Avrupa’ya direkt geçiş yapan bir Kolombiyalı için sert bir ligde oynadığını da göz önünde bulunduralım derim.

Özellikler

Yukarıda 100 metreyi on saniyede koştuğunu iddia ettiğini belirtmiştim. Bu iddianın notere tasdik ettirilmiş(!) kanıtı var mıdır bilemem lakin sahada uzun bacaklarının da yardımıyla çok kısa sürede aldığı mesafeyi düşününce neden olmasın diyorum. Bu sebepten ötürü onun hanesine yazılacak en büyük artı hız konusunda olur.  Aynı zamanda Ibarbo, fuleli diye tabir edilen futbolcu tiplemesine de giriyor. Bunun yanında amiyane tabirle canavar gibi fiziği de görüldüğü kadarıyla ekmeğine yağ sürüyor. Hızı ile fiziğinin bir nebze getirisi olarak, bunun da yanında Serie A savunmacıların temasla savunma yapmalarını da avantaja çevirip takımına çok faul kazandırıyor. Faul almasını biliyor diyelim kestirmeden. Ayrıca fiziğin dezavantajı olarak görülen tekniğinin de onun için hiç de fena olmadığını belirtelim. Forvetin her noktasında oynayabilmesine karşın birincil pozisyonu santrafor. Buna paralel olarak top saklama özelliği ve hedef santrafor özellikleri pekiştirilmiş biçimde kendisinde mevcut. Buna karşın uygulamayı yaparsa çok iyi bir pres gücü olabileceğini düşünmekteyim. Buna karşın pek o taraklarda bezi yok ya da teknik direktörü bunu pek istemiyor. Teknik direktör demişken, Ibarbo’yu çizgiye yakın oynatma sevdası ile net biçimde ona ket vurduğunu izleyici olarak görebiliyorsunuz. Hızlı hücumlara çıkış ve kontralarda takım tarafından aranan ilk isim olması onu çizgiye iten dribling özelliği ile birlikte çizgiye gönderilmesinin ana sebepleridir diye düşünüyorum. Pres gücünün zayıflığının yanında eksik olan özelliği de net biçimde son vuruşlar. Son vuruşlarını geliştirdiği takdirde (teşbihte hata olmaz) Burak Yılmazvari bir çıkış yakalayabilir. Akıl almaz goller kaçırdığı görülmüştür.

İleride Nereye Gider?

Rincon misali Real Madrid’e sıçrayış yapabileceğini hiç sanmıyorum. Buna karşın Avrupa’nın başaltı takımlarında öğrenci konumunda olabileceği bir teknik adamın eline düşerse önü açılır. Eğer ondan önce yakalamaya çalışırım ve Türkiye’ye getiririm derseniz helal olsun derim. Becerebilirsiniz de. Hodri meydan.

Fiyat Aralığı Ne Olur?

Transfermarkt.com.tr’deki değeri üç milyon Euro. İyi pazarlıkla rahatlıkla üç milyona alınabilir derim. Hele ki oyuncuya Avrupa kozunu da sunarsanız. Taş çatlasa Cagliari yönetimi dört buçuk milyon Euro alır, futbolcuyu verir ki o taş çatlamaz.

Ufuk Tolga Aldırmaz




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...