31 Mart 2013 Pazar

Kafama göre takıldım,kusura bakmayın

Hazır gündem de pek yoğun değil,maçın sıcaklığı üzerindeyken 2-3 kelam edeyim,zira çok da sıkıcı maç oldu,eve gidince yazmam,yalan olur,biliyorum.
Yine işte tek çalıştığım,anasını babasını kesenlerin haberinin düştüğü,milletlerin diploması ayağına, birbirine ''sevgili tribi'' attığı günlerden biri,herhangi biri işte. Ama neyse ki ligler başladı,Fenerbahçe'me kavuştuk,falan filan.
Tamam farkındayım.çok kötü bir giriş oldu.

Sakatlıklar,cezalı oyuncular ve hafta içinde oynanacak Lazio maçından ötürü Kocaman, elde kalanlar arasından en iyi seçimi yaptı bugün,orası kuşkusuz.

İleri ön hareketlilere servis yapma görevinde olan,bir süre sonra da hiç koşmayan Baroni'yi bugün özellikle ilk yarıda, kadro yapısından da dolayı,geriden oyun kurarken gördük. Akhisar'ın da önde basması, merkezde panik halinde gelen pas hatalarımızdan dolayı topu 3.bölgeye taşımakta çok zorlandık. Meireles'in 2 derinlemesine pas denemesi,Caner'in drive etmesiyle başlayan,Webo'nun duvarıyla gelişen ve Sow'un verilmeyen füzesi dışında ilk yarıda pozisyonumuz da yoktu.
Şu maçı teknik olarak ele almak inanın çok sıkıcı,farkındayım. 2.yarıda ise,durumun daha ciddi olduğunun farkına varan, tek düşmanın TFF olduğunu bir kez daha anlayan F.Bahçe ( bu bizim motivasyonumuz), çok da kritik bir anda golü buldu. Webo,Sow uyumu bir kez daha bu takım için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Akhisar'ın en etkili fırsatlar bulduğu atak varyasyonu olan, ''kanat çalışmalarını'' iyi durdurduğumuzu da ekleyelim. Gekas,kanatlardan hiç yardım alamadı ve Yunan yıldızın tek şansı, golün de geç gelme ihtimaliyle, öne çıkacak olan patlamaya hazır bomba gibi savunmamızın arasına sarkmaktı.Bu böyle olmadı,gollerin zamanlamaları çok kritikti.

Gol sonrası 10 dakikada tempo yapan Fenerbahçe, oyun içinde bir takımın ne kadar kopuk oynayabileceğinin resmini çiziyordu adeta. 60 sonrası malum zaten, al gülüm ver gülüm,ipe sapa gelmez paslar,ve Selçuk girsin,oyunu tutalım vıdı dıdı.
Kişisel parantezler
Caner,öncelikle ne kadar kötü oynadığına bak,bir kere topu öne drive etmen dışında,takıma olumlu katkın yok. Hayır,arada bal yapmayan arı gibi,sağa sola koşardın,onu da yapmadın? O zaman,çıkarılırsın,çıkarken de ıslıklanırsın,bu doğal,bu şerefli formayı giymek de herkesin harcı değil,lütfen siktiriniz gidiniz.

Stoch
Yedek kalmak,az biraz koymuş gibi. İkili mücadelelerde ayakta kalmayı tercih etti,görev aldığı 25 dakika içerisinde. Bir iki pozisyonda ( genelde de benzer durumlar var ), topu alıp verdikten sonra,hareketlenmelerini arkadaşları görmüyor,bazen de alsa topu eziyor,ama biraz kıpranma var gibi,hadi bakalım.
Sow-Webo
İkisini bir düşünüyorum. Tek tek ele almak,pek mantıklı gelmiyor. Zira kör olsa görür,ne kadar uyum içerisinde birbirlerinin oyununa katkıda bulunduğunu.
Diziliş
Orada burada,ezbere yorum yapanlar,Fenerbahçe 4-3-3 oynuyor efendim,4-4-2 niye oynamıyor,desin dursunlar,bugün takım aslında hiçbirini oynamadı. Webo-Stoch değişikliğine kadar aslında takım 4-2-3-1 şeklindeydi.

Webo'yu merkezde gördüğümüz takım düzeninde,bu sefer Sow'u kanatlara deplase olmaktan çok,Baroni'nin yerinde,takımı öne taşıyan adam profilinde gördük. Sow'dan pas yapmasını beklemiyorsan,topu öne taşır evet,ama bu durumun nereden baksan akılcı bir yanı yok.
Kafama göre bir şeyler yazdım,canım da sıkılıyor zaten,pek de yazasım yok,maç da çok sıkıcıydı. Anca bu kadar oluyor.Genelde neden sonuç ilişkisinde yazarım,beni bilen bilir.Ama yazasım yok,olmadı.
Bir de şu takımdan şampiyonluk beklemiyorum artık. Kendi sahanda Akhisar'a karşı bile oyunu hükmedemiyor,27.hafta olmuş,hala takım düzenin oturmamışsa,ben bir şey demiyorum,ama Avrupa'dan ümitliyim,kontrol fetişizmi orada tutuyor,hadi bakalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...